Benim de Totoca, benim de bir daha hiç kuşum olmayacak.”
Doğruca şeker portakalımın yanına gittim. “Xururuca, bir şey yapacağız.”
“Nasıl bir şey?”
“Birlikte biraz bekleyeceğiz.”
“Kabul.”
Oturdum, başımı onun cılız gövdesine yasladım.
“Neyi bekleyeceğiz, Zezé?”
“Gökyüzünden güzel bir bulutun geçmesini.”
“Ne yapacağız onu görünce?”
“Kuşumu bırakacağım.”