Kanıtlara göre, görevler arasında geçiş yapmaya çok fazla zaman harcadığınızda yavaşlıyorsunuz, daha çok hata yapıyorsunuz, yaratıcılığınız azalıyor ve yaptıklarınızın daha azını hatırlıyorsunuz.
"Süratin insana çok iyi hissettiren bir tarafı var. Buna bu kadar gömülmüş hissetmemizin bir nedeni harika bir şey olması, değil mi? Bütün dünyayla bağlantı içinde olduğunuzu, herhangi bir konuda olup biten her şeyi öğrenebileceğinizi hissediyorsunuz." Gelgelelim maruz kaldığımız enformasyon miktarında ve bu enformasyonun geliş hızında meydana gelen muazzam artışın bir bedeli olmadığını söylüyoruz kendimize. Bu bir yanılgı: "Çok yorucu hale geliyor." Daha
önemlisi, "her türlü boyutuyla derinliği feda ediyoruz," diyor Sune. "Derinlik için zaman gerekiyor. Derinlemesine düşünmek gerekiyor. Her şeye yetişmeniz, her dakika e-posta göndermeniz gerektiğinde derinliğe ulaşacak zamanınız olmuyor. İlişkilerde derinlik için de zaman gerekiyor. Enerji gerekiyor. Uzun zaman aralıkları gerekiyor. Kendinizi adamanız gerekiyor. Dikkat göstermeniz gerekiyor, değil mi? Derinlik gerektiren her şey zarar görüyor. Yüzeye doğru çekilip duruyoruz."
Kitabı okurken deli gibi gülüp durduğum için topluluk içinde okuyamadım. Buna dikkat edilerek okunması gereken güzel bir kitap. Bugüne kadar denk gelmemiş olduğuma üzüldüm.
Tatlı RüyalarAlper Canıgüz · İletişim Yayıncılık · 20136,8bin okunma
"içki içmenin de başlı başına iğrenç bir şey olduğunu düşünüyorum."
"Nedenmiş o?" diye sordu Hector hayretle.
"İnsanın, gerçeğine katlanamadığı bir hayata dişiyle tırnağıyla sarılması iğrenç değil de nedir?"
Dik duruş, insan boğazında, maymununkine göre çok daha aşağıda duran gırtlağın aşağı inmesini de olanaklı kılmıştır. Gırtlak, bu yeni düzeyinde, ünlü ve ünsüz sesleri biçimlendirmeye çok daha uygun bir konuma gelmiştir. Ayrıca, iki ayaklılık soluk alıp verme düzenini de değiştirmiş, bu da sesin niteliğini yükseltmiştir. Son olarak, et, daha besleyici olduğu gibi, sert bitkilere göre daha kolay çiğneniyordu; bu, çene yapısının değişmesine yol açıp ince kasların gelişmesini sağladı; ince kaslar da, başka şeylerin yanı sıra, dilin konuşmada kullanılan çeşitli sesler yelpazesini çıkarabilmesi için gerekli olan daha incelikli hareketlerini olanaklı hale getirdi. Ayrıca, insanlar daha önce dişleriyle yaptıkları bazı şeyleri kesici aletlerle yapmaya başladılar; bu, dişlerin konuşmanın gelişimine yardımcı olacak şekilde küçülmesini sağlamış olabilir.
O güne kadar, duygusal zeka denen şeyin, aptalların gönlünü almak ve çok muhtemel ki akabinde onlara bir şeyler satmak için uydurulmuş bir kavram olduğunu düşünerek haksızlık etmiştim belki de.