Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatma.

..Başka çocuklar gibi karanlık ve yalnızlıktan korkmazdım..
Reklam
Merak etme evladım, sabahın nuru parlayınca hiçbiri kalmayacak bunların. Gece vesvesenin anasıdır denilmiştir. Gecenin zulmeti seni evhama sürüklüyor. Sabah ola hayrola evladım, dediğini duydu. Uykunun karanlık sularına çekildiğini hissederken şeyhi ona İnşirah suresini okuyordu.
Gerçekten sevdiğim pek az insan var;hele saygı duyduğum daha az insan var.
Sayfa 141

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dışarıdaki altı basamak onlara uçurum gibi gelecekti, ama sonuçta çok kötü düşmeyeceklerdi, düşme alışkanlığı vücudu dayanıklı kılar, zemine değmek başlı başına bir rahatlamadır.
Sayfa 323Kitabı okudu
Neden kör olduk, Bilmiyorum, belki bir gün nedenini öğreniriz , Ne düşündüğümü söyleyeyim mi sana, Söyle, Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük, Gören körler mi, Gördüğü halde görmeyen körler..
Sayfa 330Kitabı okudu
Reklam
.. Saatini ayarlayıp kurdu, saat akşamın dördüydü, aslında saatin bunu dert ettiği yoktur, birden on ikiye kadar gider, gerisi insanların kuruntusudur..
Sayfa 126Kitabı okudu
..Bazı sorunlar, üzerinde uzun uzun konuşunca kötüye gidebilir, yerinde söylenmiş bir kaç sözse onları kolayca çözebilir.
Bütün bu olanlar, gözlerden beyine giden kanalların tıkanmasından başka bir şey değil.. gerçekten de gözler birer mercektir, birer objektiftir, asıl gören organ beyindir..
Karşıdan ses geldiğinde doktor kendini tanıttı, sonra, hızla, İyiyim, teşekkür ederim, dedi, sekreter kız, Nasılsınız, doktor bey, diye sormuştu kuşkusuz, zayıflığımızı belli etmek istemediğimizde, İyiyim, deyip geçiştiririz ya öyle söylemişti, hatta ölecek durumda olsak bile iyiyim deriz, kabaca buna yiğitliğe bok sürdürmemek denir, olayları böyle mantıksızca tersine çevirmek yalnızca insan türüne özgüdür..
Âlemlerin Rabbinin "Her şeyi senin için,seni ise Kendim için yarattım" sözlerindeki hakikati yeniden hayata geçirmeli ve bu hikmeti hayatımızın temel prensibi yapmaya çalışmalıyız.
Reklam
Allah bize kalp gözümüzü açmamız ve gaflet karanlığından uyanmamız gerektiğini anlatır. O bizi hilkat hazinelerinin ebedi güzelliğini müşahede etmeye çağırır. Allah'ın insana verdiği kıymet,şeref, yüksek makama rağmen insan kendi değerini bilmiyor
Bazan haziran sıcağı gibi çöker bir şey. Bakış bozulur, eşya bulanıklaşır. Altından kalkamazsın. El yordamı da fayda vermez. Duvarlar cam kırıklarıyla dolu ve pütürlüdür. Şeytan yakında bir yerde karargâh kurmuş ve bizimle savaşa başlamıştır. Çoğu zaman karşımızda neyin bulunduğunu kavrayamayız. Bir sınav labirentinde olduğumuzu da. “Günlerden ne?” diye sorarız. Kavranır bir ışık yakalamak umuduyla. “Saat kaç?” “Hava nasıl bugün?” Oysa o anda içimizin gizemli güçleri katilimizi desteklemektedir.
Patani/cedleri denizde yatan halk
Bir ölünün denize gömülüp üstüne türbenin yükseldiği bir ülkeyi anlamaya çalışmak tarih ve toplum tasavvurumuzu zorlamayı gerektiriyor.
PATANİ
Başkent Bangkok'un batılıları uzun çabaları sonunda turizmden öte adeta cinsel fantezilerinin tatmin edildiği, kokuşmuşluk görüntüsü veren boğucu yapısı karşısında dinamik, sakin ama kimliklerine son derece sahip Müslümanların durumunu kıyaslayınca iki dünya arasındaki fark çok açık biçimde kendini gösteriyor.
Sayfa 171Kitabı okudu
Mistik Doğu,Batı karşısında direnmekten çok modern kapitalizmin yaşamasına göz yumduğu kimi yerel kültürel öğelerle yetinmeyi yeğledi. Doğu; kapitalist medeniyete meydan okumaktan,alternatif sunmaktan çok sahip çıktığı kültürel unsurlarla entegre olmayı tercih etti yahut yüzleşmeyi şimdilik bu şekilde noktaladı.
PATANİ
Dünyanın uzak bir köşesinde yaşayan bir Müslüman azınlığın sorunlarıyla ilgilenmenin kardeşlik duygularını da aşan bir boyut katıyor.Kendi adıma konuyu ele almak için burada bulunuyor olmamdan başka gerekçem olduğunu düşünüyorum.
Sayfa 168 - Neden PataniKitabı okudu
Reklam
PATANİ
İslam medeniyetinin Doğu ve Batı ile özü gereği farklı oluşu bir yana artık batılı hayat tarzının ''mistik Doğu'yu'' kuşattığı hatırlandığında mesele farklı bir boyut kazanıyor.
Müslüman birey ve toplumların verecekleri cevaplar, onların ne türden bir varoluş sergileyeceklerini de belirleyecek bir sarsıntı oluşturdu.
Sayfa 167Kitabı okudu
Modernleşmenin dalgaları henüz tam anlamıyla kıyılarına vurmadan 'kendi kalabilmeyi' başaran bir vaha olmaktan daha fazla anlam ifade ediyor: Müslümanların kimlik mücadelesi.
Sayfa 167Kitabı okudu
Modern zamanlara özgü lider tipinin şaman ve siyasal önder sentezinin bu denli harmanlanmış hâlini, yakın tarihi ile Türkiye'ye çok benzeyen Tayland'ın siyaset kültüründe hayretle izliyordum.
Sayfa 165Kitabı okudu
Her ne kadar modern tiranlar, diktatörler lider kültü üretmede güç ve iktidar imkanlarını kullansa da bunun kitle psikolojisinin tüm incelikleri kullanılarak gerçekleştirildiğine bizzat yaşadığımız zaman tanıktır
Sayfa 163Kitabı okudu