Sudenaz

Bekçili ve silahlı evler yok oldu; ama benimki hâlâ duruyor... Anlaşılan diyorum, o evler bekçili, silahlı oldukları için yok olup gittiler. Korunmak saldırana hem istek veriyor, hemde hak kazandırıyor.
Sayfa 155
Reklam
"Babalar, alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır"
Sayfa 194Kitabı okudu
Çünkü, diye devam etti babam;hırs atına binenler, çoğu kez ne vakit düştüklerini anlayamazlar.
Sayfa 145Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Çocuğun bu metaneti orada bulunanların kalbini parçalıyordu. Zaten, bir felakete sükûn ve itidalle tahammül edenlerin manzarası, o felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından çok daha korkunç ve ezicidir.
Bazı insanlar öteki dünya için o kadar çok endişelenirler ki bu dünyada yaşamayı asla öğrenemezler.
Reklam
"Bazen sükûn, en belagatli lisandan daha sarih, daha büyük ve daha geniş manaları ifade edebilir zannederim"
Sayfa 110Kitabı okudu
Masalların yalan söylediğini, Asıl gerçeğin ölüm olduğunu, Sensizliğin ise ölümden beter olduğunu, Anlatacaktım sana... Bir kerecik dönseydi yüzüme yüzün...
O beni birdenbire sessiz ve karanlık dünyamdan ayırmış, ışığa ve sahiden yaşamaya götürmüştü.
Sayfa 118Kitabı okudu
Muhakkak ki bütün insanların birer ruhu vardı, ama biçoğu bunun farkında değildi ve gene farkında olmadan geldikleri yere gideceklerdi. Bu ruh, ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden, meydana çıkıyordu... Biz ancak o zaman sahiden yaşamaya başlıyorduk. O zaman bütün tereddütler, hicaplar bir tarafa bırakılıyor, ruhlar birbirleriyle kucaklaşmak için, her şeyi çiğneyerek, birbirine koşuyordu.
Senin dışında düşünmemek hastalığına müptelayım..'