Han Kang ın okuduğum ilk kitabı olmakla beraber; daha önce okuduğum, uygulanmaya çalışılıp uygulanamayan ve insanların birer hayvan gibi kontrol altına almaya çalışılan siyasi-politik olguların insan! yaşamları üzerindeki yıkıcı etkileri anlatan şu ana kadar okuduğum en iyi kitaplardan. Han Kang ın diliydi belki de üzerimde büyük etki bırakmasının sebebi. Ama kitap o kadar içten ve duygular yaşanarak yaşatılarak yazılmış ki... Ülkemizde de hiç şüphesiz tarih sahnesinde aynı hadiseler yaşanmıştır... "Hıçkırıklar arasında, dile pelesenk olmuş gibi milli marş söylenirken, bir dizeyle diğerinin üst üste gelmesiyle oluşan ince ahenksizliğe nefesini tutarak kulak verdin. Sanki böyle yaparsan devlet denilen şeyin ne olduğunu anlayabilecekmişsin gibi..."
Ve hedef alınan kitlenin! bir grup çocuktan oluşması var tabiii. "Biz ateş bile edemeyen zavallı çocuklardık."
Ele geçirilen(!) kurbanlara konuşma fırsatı bile verilmemesi." Artık onların istediği şey gerçekte yaşanan olayların ayrıntıları değildi. Yapmamız gereken, onların yazdıkları senaryo da boşlukları bizim adımızla dolduracak şekilde sahte itiraflarda bulunmaktan ibaretti..."
Tarih bu acımasız sahneleri hep farklı kurgularla sadece gücünün yettiğine uygulayacak ve gücünün yetemediği korkaklarsa hep bir köşeden seyredecek!..