Sonra başıma dert olan gözleri var. O gözlerin rengini ben şu Yozgat toprağında görmedim. Vallaha bak görmedim. İnan olsun görmedim. Yeşil ama nasıl bir yeşil? Yosun desem ben yosunu ne bilirim ki? Televizyonda görmeynen yosun yeşili bilinir mi? Yoksa ot yeşili diyeceğim. Yok, öyle cart açık bir yeşil değil. Ne bileyim. Öyle ya da böyle yeşil işte. Handan yeşili dedim bilemeyince. Gözleri de Handan yeşili.
Mutluluğun farkına varmanın ve keyfini çıkarmanın anahtarı, karşımıza çıkan şeyler için her gün şükretmektir. Sonuç aldığında, emekli olduğunda, şu ya da bu olduğunda değil.
Küçük şeyler için kendini üzme. Hiçbiri önemli değil. Önemli olan tek şey sevgi. Bunu, yani sevginin her zaman var olduğunu hatırlarsan iyi bir hayat yaşarsın.
Bilirsiniz insan başkaları için giyinir. Ayakkabılar insanın onurunu ve adını korumak içindir. Delik ayakkabılarla insan hem onurunu hem de namını kaybeder.
Aslına bakarsanız zenginler fakir insanların kaderleri konusunda yüksek sesle yakınmalarından hiç hoşlanmazlar. Onların kendilerini rahatsız ettiklerini, problem çıkardıklarını söylerler. Evet, gerçekten de fakirlik sorundur. Belki onların karın gurultuları, zenginleri uykularından uyandırır.