Medeniyetin ilerlemesiyle geride kalmış o kasabada hiçbir şey olmuyordu ve yıllar yılları kovaladıkten sonra, gayretle çalışanları dinlendirmek üzere bir dost gibi geliyordu ölüm.
Kendini dünyada yapayalnız, bilmeyen bir utancın ya da suskun bir yargılamanın ağırlığı altında, bir anda her şey tarafından terk edilmiş bir halde doyumsamak ölümden çok daha korkunç, çok daha gizemli bir şeydi.