Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet Cuma ÖZTÜRK

Mehmet Cuma ÖZTÜRK
@Kurtbey
Biraz okur biraz yazarım. Ha arada acemi olmakla beraber Photoshop ile uğraşırım. Daha size kendimi nasıl anlatayım? Bir garip ademim işte.
Arafat'ın Birleşmiş Milletler'de yaptığı konuşma
Tehditlere aldırış etmeyen Arafat, beklenen tarihte BM'ye gelir. Devlet başkanı gibi karşılandığı Genel Kurul'da belinde tabancası, başında direnişiyle özdeşleşmiş kefiyesiyle yaptığı tarihi konuşmayı "Bugün bir zeytin dalı ve özgürlük savaşçısının silahını taşıyarak geldim. Zeytin dalının elimden düşmesine İzin vermeyin" diyerek bitirir.
Sayfa 226 - Yeni Şafak
Reklam
Filistin Direnişi ve Hacı Emin El - Hüseyini
Müftü Mısır'a döner dönmez Kudüs'le temas kurup direnişin tekrar başlaması doğrultusunda direktifler verir. Bu arada Kahire de Filistin Arap devletini kurar (1948) Bu emrivaki ingilizlerden önce başta Ürdün olmak üzere tüm Arap devletlerinin tepkisini çeker (Müftünün Filistin Devleti Arap Ligi tarafından 1952'de feshedilir.)
Sayfa 217 - Yeni Şafak
Filistin davası ve Arap liderler
Gerçi Arap liderlerin Filistin davasındaki samimiyetleri her zaman için tartışma konusu olmuştur. Ama en azından kamuoyu önünde anti - siyonist görüntü sergilemeye özen gösterirler.
Sayfa 195 - Yeni Şafak

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
1. Arap İsrail Savaşı sonrası suikastler
Suikaste uğramak sadece İsviçreli diplomatın kaderi olmayacaktı. İhanetle suçlanan Arap liderler birer birer öldürülür. Savaşın seyrini değiştiren ateşkesin altına imza koyan Mısır başbakanı Nukraşi Paşa 1948'de, Lübnanlı Riyad Sulh 1951'de öldürülür. Filistin'de kurulacak yeni bir Yahudi devletine sıcak bakan ve 1948 Savaşı'nın kaybedilmesinde etkin rol oynayan Ürdün Kralı Abdullah da bu ölüm çarkından kendini kurtaramaz.
Sayfa 189 - Yeni Şafak
Birinci Arap İsrail savaşında yaşananlar
Dört bir taraftan Filistin'e giren Arap birlikleri eksiklerine rağmen ilk başlarda önemli ilerlemeler sağlarlar. Ama liderlerin isteksizliği kısa sürede kendini gösterir. Siyonistlerin en fazla çekindikleri Glup Paşa komutasındaki Arap lejyonunun çatışmalara müdahil olmak istemeyişi Kudüs'ün savunmasını tehlikeye sokar. Yeni şehir diye tabir edilen bölgedeki tüm Arap mahalleleri Siyonistlerin eline geçer. Arap lejyonunun şehre girmemesi durumunda Kudüs'ün tamamını düşmesi an meselesidir. Böyle bir sonucu düşünmek dahi istemeyen; Arap Birliği Genel Sekreteri Abdurrahman Azzam Paşa; toplantıya katılan tüm yöneticilerin gözleri önünde Irak Kral naibi ve Abdullah'ın yeğeni Prens Abdullah'a dönerek "Eğer Kudüs düşerse, dar ağacında sallanma pahasına bütün dünyaya Haşimilerin hain olduklarını açıklarım" demekten kendini alamaz.
Sayfa 181 - Yeni Şafak
Reklam
Filistinlilerin makus talihi
Haşimilerin son derece mahir olduğu çift taraflı oynamaya dayalı bu kaypak politika, sonraki yıllarda birçok Arap rejimi tarafından devlet politikasına dönüştürülür. Meydanlarda ateşli nutukların atılıp, kulaklara başka şeylerin fısıldanması Filistinlilerin makus talihi haline gelir.
Sayfa 180 - Yeni Şafak
Filistin'e göç
İngiltere'nin Filistin'e hakim olmaya başladığı yıllarda 84.000 olan Yahudi nüfusu İngilizlerin Filistin'i terk ettikleri 1948 yılında 8 kat artarak 650.000'e ulaşır İngilizler 2 Dünya Savaşı halifesinde siyonistlere fazla taviz verildiğini savunan MacDonalt'ın Beyaz Kitabına (1939) kadar Filistin'e Yahudi göçünü sınırlandıran hiçbir girişimde bulunmazlar. Diğer taraftan Beyaz Kitaba rağmen Filistin'e göç İllegal yollardan devam eder.
Sayfa 164 - Yeni Şafak
Evel eski Dilber
Anasının beşibiryerdelerini, babasından kalan iki dönüm tarlayı, Araplar Mahallesi'ndeki eski evi satan her delikanlı paralarını kuşağına basıp Azime'ye geliyor ve bir gececik oynatmak için Gramofon Avratı istiyordu.
Sayfa 22 - Yapı Kredi Yayınları
...bütün anadolu kadınları gibi ses çıkarmadan ve pek az hıçkırarak ve çömelerek ağlıyordu.
Sayfa 11 - Yapı Kredi Yayınları
Balfour Deklarasyonu
Açıklandığı zaman dilimi ve içeriyi göz önünde bulundurulduğunda Balfour Deklarasyonunun siyonistler açısından hedefe giden yolda en önemli kilometre taşlarından biri olduğu şüphe götürmez
Sayfa 162 - Yeni Şafak
Reklam
Aşkenazi Yahudiler
Aşkenazi olarak tabir edilen Avrupa kökenli Yahudilerin durumu da bundan pek farklı değildir. Haçlı Seferlerinin ateşlediği Anti Semit duyguların ilk kurbanı İngiltere Yahudileri olur. Tefecilikle suçlanan Yahudiler 1290'da bu ülkeden kovulurlar. Bunu diğer Avrupa devletleri takip eder 1347-1351 yılları arasında ki büyük veba salgının müsebbi olarak görüldüklerinden dolayı hedef tahtası haline gelirler. Nitekim 1394'te Fransa'dan da dışlanırlar. Nazilere has olduğu sanılan birçok ayrımcı uygulamanın kökenleri bu yıllara (Ortaçağ) dayanmaktadır. Yine bu yüzyılda sıklıkla kullanan Getto tabiri ismini 1516'da Venedik'te kurulan Yahudi Mahallesi'nden almaktadır.
Sayfa 159 - Yeni Şafak
Sefarad yahudileri
1391'de binlercesi katledilen Sefaradların (İspanya ve Portekiz Yahudilerine verilen ad) bir çoğu vaftiz olmaya zorlanır. İspanyolca domuz manasına gelen Marrones diye adlandırılan Yahudiler, Hıristiyanlığı kabul etmelerine rağmen hor görülmeye devam edilirler. Müslümanlara karşı verilen savaş dolayısıyla baskı çarkı taktik icabı bir süreliğine dursa da Gırnata'nın düşmesiyle (1492) kaldığı yerden hem de daha şiddetli bir şekilde dönmeye başlar. Hristiyanlık ve engizisyon arasında seçim yapmaya zorlanan Yahudiler Osmanlı imparatorluğuna sığınırlar.
Sayfa 159 - Yeni Şafak
Avrupa kaynaklı Anti Semitizm hareketler
Anti semitizm Yahudilerin dünyanın dört bir tarafına dağıldığı diaspora ile başlar. Yahudiler İslam beldeleri dışında sığındıkları her ülkede hor görülüp dışlanırlar. Vizigotların hakim olduğu İspanya'da, Dagoberthüküm sürdüğü Fransa'da, İmparator Heraklius devri Bizans'ında da asırlar öncesinden başlayan baskı çarkı Haçlı Seferleri sırasında doğruğa çıkar. Kudüs'e doğru yola çıkan Hristiyanlar Deus Vult 'bunu Tanrı istiyor" çığlıklarıyla önlerine çıkan tüm Yahudileri kılıçtan geçirirler. Orta Çağ Avrupa'sına gelindiğinde Yahudilere bakış açısından fazla bir değişiklik olmaz.
Sayfa 158 - Yeni Şafak
Diğer yandan Abdülhamit'in engellemelerine rağmen 1876'da 24.000 olan Filistin'deki Yahudi nüfusu Avrupa devletlerinin baskıları sonucunda 1908'de 3 kat artarak 84 bine ulaşır.
Sayfa 154 - Yeni Şafak
İsrail devletinin kurucu başkanı Herzl
1. Dünya Siyonist Kongresini düzenlemeyi başarır. 1897 (29 31 Ağustos ) tarihleri arasında İsviçre'nin Basel kentinde farklı görüş ve kesimlere mensup 200 Aşkın delegenin katılımıyla düzenlenen kongre dindar, reformcu ve asimilasyon yanlısı üç farklı eğilimi bir çatı altında toplamayı başarır. Herzl başarıyla sonuçlanan kongrenin verdiği güvenle hatıralarına kehaneti andıran şu notu düşer: "3 Eylül 1897 bugün basel'de Yahudi devletini kurdum. Eğer bugün bunu açıklarsam herkes beni alaya alır. Oysa ki 5, fakat hiç şüphesiz 50 sene içinde herkes bu gerçeği görecektir." Gerçekten de o dönem için hayal olarak görülen İsrail Devleti Basel'den tam 50 sene sonra kurulur.
Sayfa 148 - Yeni Şafak
3.302 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.