Bir kuş var sanki göğsümde... Küçük, yumuşacık ve ürkek. Öpünce dudaklarım çiçek açıyor, papatyalardan daha güzel. Kokusunu içime çekmek ıhlamur ağacının altında oturmakla eş değer. Gözlerimi kapattığımda tek hissettiğim sonsuz bir bahçede yürümek. Ve ben ellerimle bütün çiçeklere dokunarak geziyorum o bahçeyi. Öyle tatlı ki dudakları her öptüğümde sayısız meyve bahçesi. Sarılmak desen bulutların içinde yatmak gibi. Güzel şeyler söylemememden yakınırdın ya da iyi şeyler yazmamamdan senin için. Söylesene bana dokunmadan bu kadar derin hissettiklerimi hangi söz tam anlatabilir ki. Hepsi eksik kalmaz mı? Bak yıkılıcak dünya, ben sana hasretken... Tüm güzel sözleri bir sarılışa sakladım bekliyorum. Dünya yıkılmadan gel de gör saklı bahçeni...