Dün Dostoyevski'nin kumarbaz adlı kitabını bitirdim, 177 sayfalık bir kitap ve bitirmem bir buçuk hafta sürdü.
Öncelikle kitapta dikkatimi çeken şey, Rusya'da geçmiyor oluşu. Almanya'nın küçük bir şehrinde geçiyor hikaye ve baş karakterler tabi ki Rus ancak diğer ana karakterler Fransız ve İngiliz.
Kitabın içerisinde diğer
İşte size bir gerçek efendim!
Bazen son gulden bile değerli olabilir! Ya o esnada cesaretimi kaybetseydim, ya karar vermeye cüret edemeseydim?
Yarın, yarın, her şey bitecek!
Ah harika bir azim örneği olmuştu doğrusu:
Her şeyi kaybetmiştim, her şeyi...
Kumarhaneden çıktım, şöyle bir yokladım sağımı solumu...
Yeleğimin cebinde bir gulden kalmıştı.
"İyi o zaman, yemek param varmış!"
Fakat neden küllerimden doğmayayım?
Evet! Ömrümde bir kez ihtiyatlı ve sabırlı olmam yeter...
hepsi bu işte! Sadece haysiyetli davranmalı, o zaman bu saatte hayatımı değiştirebilirim! En önemlisi haysiyet.
Astley, lütfen hatırlatmayın!
Hiçbir şeyi unutmadım, ama bir süreliğine bütün bunları, hatta hatıralarımı bile kafamdan kovdum...
durumumu kesin olarak düzeltinceye kadar; o zaman küllerimden doğacağım, göreceksiniz!
Ah o kendinden memnun insanlar! Bu saksağanlar kibirli bir kendini beğenmişlikle şatafatlı cevherler yumurtlamaya hazırdır!
Düştüğüm şu hâlin iğrençliğini ne kadar iyi anladığımı bilseler, bana ders vermeye dilleri varmazdı.