Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.13
Clair de Lune
Clair de Lune
@Lady_M
İnsanların veremediği huzuru veren kitaplar var...
169 reader point
Joined on July 2017
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Hayal kırıklığı
Kitabı beğendim demeyi çok isterdim. Konusu bende merak isteği uyandırdığı için okumak istemiştim. Ancak ortada ne alınan bir intikam oldu ne de gerçek bir aşk. Ne ara aşık oldular ben onu bile anlamadım ki zaten. Daha önce başarısız bir evlilik yaşamış bir adam kiralık anne bulmak niyetiyle plan yapar. Bula bula da evlerinde annelerine fizik tedavi uygulayan doktoru bulur. O doktor da ne hikmetse eve zaten kendi intikamı için gelmiş olur. Gereksiz karakterler de çoktu kitapta ve insan bu kadar bahsedilince ciddi anlamda bir olay yaşanmasını bekliyor o karakterler üzerinden. Ayrıca sonu neydi öyle kitabın. O sondaki sahneye benzer o kadar çok ayrılık yaşandı ki aynı konu üzerinden. Daha şaşırtıcı bir son olsun isterdim. Zaten o çift için mutlu son yazılması daha sürpriz olurdu. Dengesiz bir adam ve zayıf karakterli bir kadının zorlama ilişkisi diyelim özetle...
Yorum yazıp yazmamak arasında gidip geldim. Okumayan kişiler spoiler içereceği için devamını okumasa daha iyi olur. Oldukça masum olduğunu düşündüğüm çocukluk aşkı ve çocuk yaşlarda kazanılan nefret duygularının güzel yansıtıldığını söyleyebilirim. Ancak o nefretin gelişme şeklini daha farklı bekliyordum. Kitabın sonlarına kadar bu bir merak unsuru oluşturdu bende. 12 yaşındaki bir çocuk 8 yaşındaki bir çocuktan neden nefret edebilir ne yaşanmış olabilir ya da ne kadar uzun sürebilir ki bu hissi? Ayrıca Demir'in gerçekten İpek bir şey yapmış da ondan o yüzden nefret etmiş gibi bunu öğrenmeye bile hakkının olmadığını sürekli söylemesi karaktere karşı antipati oluşturdu bende. Gerçekten seven bir adamın ölüm döşeğine gelmeden de sevdiği kadının iç dünyasındaki bocalamayı günden güne nasıl eriyip bittiğini farketmesi gerekirdi. Sürekli tersleyen bir adamın kadından çaba beklemesi kendini bu evliliğe ait hissetmesini istemesi de enteresan bir durum. Bunlar haricinde kitap akışı oldukça güzel. Yormuyor ve su gibi akıp gidiyor. Okumak isteyenlere tavsiye ederim.
Kitabı hiç beğenmedim. Yorumumu görüp okumak isteyenler varsa konusuna aldanıp çok beklentiye girmesinler benim gibi. Böyle bir konudan nasıl bu kadar tekdüze bir şekilde çıkılmış anlam veremedim. Bir sürü insan kalabalığı olarak nitelendirdiğim isimler geçti. Olay döngüsüne ciddi katkıları olup hikayeye heyecan katacaklarını düşünmüştüm, ancak fazla geniş kapsamlı düşünmüşüm. 2 puanı da yazarın kelime dağarcığı, betimlemeleri ve düzgün anlatımına veriyorum. Çoğu sayfayı atlayarak geçmek zorunda kalmak beni üzdü maalesef...
Reader Follow Recommendations
Polisiye kitapların içerisine konudan farklı olay döngüsü girdiğinde hem konudan uzaklaştırıp dikkat dağıtıyor, hem de detaylar yetersiz kalıyor. Bu kitap maalesef tam olarak bu sebeple sınıfta kaldı. Oldukça sıkıcı ve sonu oldu bittiye gelen bir kitap olmuş. Ispanyolca kelimeler gereksiz yere kullanılmış. Kitabın arkasına bir mini sözlük eklenmiş, ancak neden sürekli ona bakması gereksin ki okuyan kişinin. Kitap içerisinde gereksiz mistik bir hava da vardı ve konuyla özdeşleşen hiç bir yanı yoktu. Okurken kitaba yoğunlaşamadım. Sadece sonu biraz şaşırttı o kadar. Ben okumak isteyenlere tavsiye etmiyorum, çok daha güzel polisiye kitaplar varken zamanınızı harcamayın bununla...
Hayatımda okuduğum en kötü kitaplardan biri. Aşk adı altında bildiğimiz erotik kitap bu arkadaşlar. Gereksiz ve uzun uzun anlatılan cinsel sahneler rahatsız edici boyuttaydı. Konusuna bakınca geçmişte aşktan yara almış bir kadının yeniden aşık olabileceğini ve güvenebileceğini keşfetmesini okuyacağımı sanmıştım. Oysa evliğinde yaşayamadığı cinsel fantezilerini gerçekleştirmesini okudum. Daha doğrusu o anları ışık hızıyla atlaya atlaya kitabı bitirdim nihayet. Yorumumu okuyup almayı ya da okumayı düşünenlere asla önermem.
Serinin ikinci kitabı ve gizemli bulduğum ikiz Nick'in hikayesinden maalesef aradığımı bulduğumu söyleyemem. Yüzündeki yara izi ve kontrollü bir yapısı olması bana içinde bambaşka tehlikeli bir kişiliğin olduğunu düşündürmüştü. Konuya gelecek olursak; Nick eski bir arkadaşı olan Leinghton dükünün kayıp kız kardeşini aramasını rica etmesi üzerine, seneler önce bırakmış olduğu mesleğine geri dönmüş halde bulur kendini, yeniden "Bulan" olmuştur bir anda. Takip ettiği izler onu Yorkshire'a kadar getirmiş ve Leydi Isabel ile karşılaştırmıştır. Leydi Isabel'in yaşadığı maddi sıkıntılar sebebiyle antika heykellerini satacak olması ve antikalar konusunda bir uzman olan Nick'in orada bulunması yollarını kesiştirecektir. Ancak Leydi Isabel'in yaşadığı evde hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığı bir avcının gözünden elbette kaçmayacaktır... Oldukça farklı bir konu ve güçlü bir kadın karakter varken cinselliğe çok detay verecek sayfalardansa, daha fazla mücadele dolu sayfalar beklerdim ki aradaki aşkın nasıl bu kadar çabuk oluştuğu anlam katsın okuyucuya. Her ikisinin de çocukluk dönemlerinde yaşadıkları güvensizliklerin birbirlerinin yaralarını sarmalarını daha detaylı görmek ilişkilerinin tensel çekimden fazlası olduğunu daha iyi hissetmeyi sağlayabilirdi. Yine de sıkılmadan okunabilecek sürükleyicilikte, beklentinin yüksek tutulmaması gereken düzeyde bir kitap. Okumak isteyenlere tavsiye ederim...
Ne zaman kafa dağıtmak, biraz gerçek hayattan uzaklaşmak istesem tarihi aşk romanlarına sarılırım. Sarah Maclean daha önce kitaplarını okuduğum bir yazar olarak çıkan kitaplarını edindiğim bir yazar. Uzun süredir kütüphanemde bekliyordu. Bitirince neden daha önce okumadım ki sanki diye pişman oldum. Kitap konusu aslında ismiyle çok bağdaşmıyor, sonucuyla daha bağlantılı diyebiliriz. Yani esas kızımız Lady Callie aslında bir çapkını baştan çıkarmak için değil, kendi monaton hayatına renk katmak için yapmayı isteyip de kadın olduğu için yapamayacağı maddelerden oluşan bir liste hazırlar. Bu sayede yolları Lord Ralston ile kesişir. Her iki tarafın da çıkarları doğrultusunda birlikte vakit geçirmeye ve farketmeden listeyi birlikte uygulamaya başlamaları sonucunda kitabımızın ismi meydana gelmiş oluyor işte :) Oldukça eğlenceli ve kafa dağıtmalık bir kitap. İçinde ince mesajlar da yok değil. Ben çok severek okudum, okumayı düşünenlere tavsiye ederim. Serinin diğer kitabına geçiyorum hemen...
Bazı kitaplar işledikleri konuyla ve anlatım diliyle su gibi akar gider ya işte öyle bir kitap oldu benim için. Yaklaşık 500 sayfalık kitabı 3 günde bitirdim. Konumuza gelecek olursak; abisinin borçları sebebiyle evlenmek zorunda bırakılan Tutku ve annesinin ölümcül hastalığı sebebiyle evlenmesini istediği için acilen evlenecek bir kız bulmak zorunda olan Savaş'ın hikayesi... Iki inat karakter, iki sevmeyi bilmeyen acemi insan ve tesadüfler sonucu kaderin bir araya getirdiği iki yaralı kalp... Kitapta bu kadar da olmaz diyeceğiniz tesadüfler var, ancak bunun bir gerçek hayat öyküsü değil roman olduğunu bilmemiz görmezden gelinmesini sağlıyor. Kitabın son 150 sayfasına kadar aşk değil daha çok nefret ve öfke hissedeceksiniz buram buram. Önyargılı olmanın ve konuşamamanın iki insanı nasıl da birbirinden kopardığına şahit olacaksınız. Ben karakterleri sevdim ve okurken hiç sıkılmadım. Yazarın daha önce okuduğum kitapları vardı, kalemine aşinaydım. Okumak isteyenlere de tavsiye ederim...
Diğer yorum yapan arkadaşlarla görüşüm hemen hemen aynı yönde. Oldukça ilginç ve içine çekecek bir konusu olmasına rağmen maalesef merak unsurunu tam olarak veremiyor okuyucuya. Gereksiz insan kalabalığı ve gereksiz olay akışları da mevcut içinde. Ortalama bir kitap diyebilirim. Okusanız bir şey kaybetmezsiniz, okumasanız da...
Yazarın bir önceki kitabı Ensemdeki Nefes'ten dolayı önyargılıydım. Ancak kitabı öncesinde aldığım için okuyup bir şans daha vermek istedim. İki kitabı yazan kişinin aynı olduğuna inanmakta zorlandım. Ne kadar zaman sonra yazdı kitabi bilmiyorum ancak kendini kesinlikle geliştirmiş. Konuya gelecek olursak 10 yıl öncesine giderek başlıyor hikayemiz. Barkın ve Belde beraber büyümüş ve zamanla birbirlerine aşık olmuş iki aile dostlarının çocuklarıdır. Barkın bir sabah hiç bir açıklama yapmadan sevgilisi Belde'yi terkeder. Belde durdurmak için gururunu ayaklar altına alıp havaalanına kadar gidip yalvarır ama ne ikna edebilir, ne sebebini öğrenebilir. 10 yılın ardından geri dönen Barkın bıraktığı gibi mi bulacak herşeyi? Belde'ye gitme sebebini itiraf edecek mi? Belde'yi ikna edebilecek mi? Yolları tekrar birleşecek mi, yoksa tamamen mi ayrılacak? Okuyup siz de öğrenebilirsiniz.
Okurken sizi yormayacak, hayata dair ince mesajlar alabileceğiniz kitaplar istiyorsanız Debbie Macomber kitaplarını kesinlikle tercih edebilirsiniz. Daha önceki kitaplarında bulunan karakterlerden birinin aile yaşantısını derinlemesine ele alan bir kitap. Bethanne'nin eski yaşantısıyla yeni kararlarının nasıl aynı zamanda ortaya çıkıp onu seçim yapmaya zorlaması, bu kararı alırken nelerden etkilenip hangi yola sapacağını merakla okuyarak bekliyorsunuz. Son sayfalara kadar seçiminin ne olabileceğini hiç tahmin edemedim. Böyle olması da bir bakıma iyi oldu. Elimde uzun kalma sebebi de başucu kitabı olarak değerlendirmek istememdir. Okuyacak olanlara tavsiyemdir...
Hiç abartmadan söylüyorum hayatımda okuduğum en berbat kitaptı. 500 sayfa kitabın neredeyse tamamı cinsellik içeriyor. Aşk sizin gözünüzde böyle bir şey mi de bunu romantik kitap kategorisinde satıyorsunuz? Atlaya atlaya okudum sayfaları. Belki dedim kitapta cinsellikten farklı, gerçekten duygusal şeyler de vardır. Haricindeki olayların hepsi klişe. Kitabı almak ya da okumak isteyen ve yorumlara bakan kişilere uyarım olsun. Okumayın, zamanınızı boşuna harcamayın! Emeğe saygısızlık etmek istemem ama wattpad kitaplarını hiç bir kontrolden geçirmeden yayınlayan yayınevleri ve denetlemeyen editörler olduğu sürece acımasız eleştirileri sonuna kadar hakediyorlar. Ayrıca bu kitabın kesinlikle +18 ibaresiyle satılması gerekiyor, değinmeden edemeyeceğim.
Kitabın arka kapağında bahsi geçen Deniz ve Ateş'in hikayesinden ziyade Gülsu ve Erkan çiftinin hikayesi olmuş bu kitap. Kitabın geneline bakarsak bu çiftin gençlik yıllarından başlayıp orta yaş halleri ve çocuklarına varana kadar detaylı bir şekilde yer alıyor kitapta. Deniz ve Ateş çiftinden başlayalım. Deniz çocukluktan beri Ateş'e aşık. Adam evleniyor çocukları oluyor ama aşkını belli etmeden içinde yaşamaya devam ediyor. Bir gün Ateş karısını kendi evinde başka bir adamla yakalıyor ve 2 çocuğunu da alıp Istanbul'a yerleşiyor. Deniz Ateş'in düzen kurmasına yardımcı oluyor. Hatta eczanesinde kalfa olarak çalışan Kenan'ın annesi Gülsu'yu çocukların bakımını üstlenmesi için işe aldırıyor. Zamanla sürekli görüşme ve Ateş'in çalıştığı hastanede doktor olan Bora'nın Deniz'le ilgilenmesinden oluşan kıskançlıkla Ateş Deniz'i bir kadın olarak görmeye başlıyor. Bu çiftin aşkı bana biraz zorlama gibi geldi çok etkilendiğimi söyleyemeyeceğim. Kitabın asıl karakterleri bana göre Gülsu ve Erkan'dı. Keşke ayrı bir kitap olarak basılıp daha da detaylandırıpsaydı. Ancak bu kadarı bile duyguların bana geçmesi için yeterli oldu. Erkan karakterine biraz sinir olup sövebilirsiniz ancak bitmeyen bir aşkın karakterlerinden biri olması sebebiyle onu da seveceksiniz. Zaman geçirmek için okunabilecek, sizi sıkmayacak, türk filmi tadında tesadüfleri bol bir kitaptı özetleyecek olursam...
Bir serinin daha sonuna gelmiş olduk bu kitapla. Önceki kitaplarda adını sıkça gördüğümüz Colin ve Prenses Alesandra'nın hikayesi.. Annesi ve babasını küçük yaşlarda kaybetmiş ve manastırda rahibeler tarafından büyütülmüş Alesandra, mirası için kendisiyle evlenmek isteyen bir generalden kaçmak için babasının eski bir arkadaşının koruyuculuğu altına alınır. Colin ile yolları tam da bu süreçte gerçekleşir. Yine oldukça zeki ve eğlenceli bir kadın karakter oluşturmuş Julie Garwood. Eğlenceli bir tarihi aşk romanı okumak istediğimde aklıma gelen bir kaç isimden biri. Kitapta aksiyon, komedi, polisiye ve aşk dengeli şekilde işlenmiş. Serinin bir önceki kitabını pek beğenmemiştim, ancak bunun kesinlikle okumanmasını öneririm...
Senden Önce Ben kitabının devamı niteliğinde bir kitap olmasa beğenebileceğim bir konusu olurdu. Ancak bu olmamış gerçekten. Bazı karakterler özeldir. Zaten biz Will'in ölümünü kabullendik ve Louisa için bıraktığı mektupta hayatını yaşaması, bir şeyler için mücadele edip başarılı olmasını istediğini biliyoruz. Bundan sonrası okuyucunun hayal gücüne bırakılsa daha yerinde olurmuş. Konusu tahmin edebileceğiniz gibi Will'in ölümünden sonra hayatına devam etmeye çalışıp bocalayan Louisa'nın karşılaştığı sorunları ve bu sorunların aslında kendi karakterini şekillendirmesini bizlere gösteriyor. Sonu yine ucu açık bırakılmış belki devamı gelir diye. Maalesef okuyun diye önerebileceğim bir kitap değil...
