Başını öne eğip gitmeye mecbur kalmak ne demek sen bilmezsin.Ben anlatayım sana.Başını öne eğip gitmeye mecbur kaldığında eksikleşiyorsun. İçinde biriktirdiğin bütün nefret içinde kalıyor. Doluyorsun. Bağırmak çağırmak istiyorsun,yıkmak ,parçalamak kırmak ,dökmek istiyorsun. Ama elinden gelmiyor. Öyle güçsüz kalıyorsun ki, öyle bir boşluğa düşüyorsun ki ,önüne eğip gittiğin başını bir daha kaldıramıyorsun . Hem kaldırsan neyi görmek isteyecek ki gözlerin ? Kırgınlığına bakabiliyorsun sadece ,daha fazlasına bakmak istesen de kör oluyorsun.En iysi başın eğdiğinle kalsın. Kalsın ki; acını görmesinler güzel insan. Varsın seni utangaç ,çekingen görsünler. Acılarını görüp "gerçekten buna mı kırıldın ?"demelerinden iyidir. Aynısını yaşamayanlar anlamıyorlar. Yaşarken ölmenin ne demek olduğunu bilmiyorlar...