İzzeddin

İzzeddin
@Lazuline
Öğrenci
Gaziantep
32 reader point
Joined on August 2020
-"Elimizi çabuk tutmalıyız. Hızlı hareket etmeliyiz. Şimdi en büyük rakibimiz zaman."
Sayfa 255
Reklam
-"Hastalığın pençesinde kıvranırken kendi kendime söz verdim. Kalan ömrümü Kudüs'ün fethine ve istilacıların kovulmasına adayacağım. Kudüs kurtulana dek asla gülmeyeceğim, kahkaha atmayacağım. Varımı yoğumu bu uğurda harcayacağım. Sen de buna şahit ol dostum "
Sayfa 194
İnsanda asıl olan ruhtur; beden ona tabidir. Bu yüzden ruh insandan ayrılınca, beden toprağa gömülür. Aziz olan ruhtur. Namaza muhatap olan da ruhtur. Beden ise ruha hamaldır. Bu yüzden ruh namazdan haz alınca, beden uzun kıyamlardan mütevellit acıları hissetmez. Ruh mâsivâda olursa, namaza beden muhatap olur ve uzun kıyamlarda namaz, beden için taşınmaz bir yüke döner.

Reader Follow Recommendations

See All
Ey kâfirlerin çokluklarından ve onların bazı hakaik-i imaniyenin inkârındaki ittifaklarından telaşa düşen ve itikadını bozan bîçare insan! Bil ki kıymet ve ehemmiyet, kemiyette ve adet çokluğunda değil. Çünkü insan eğer insan olmazsa şeytan bir hayvana inkılab eder. İnsan, bazı Frenkler ve Frenk-meşrepler gibi ihtirasat-ı hayvaniyede terakki ettikçe, daha şiddetli bir hayvaniyet mertebesini alır. Sen görüyorsun ki hayvanatın kemiyet ve adet itibarıyla hadsiz bir çokluğu varken, ona nisbeten insan gayet az iken, umum enva-ı hayvanat üstünde sultan ve halife ve hâkim olmuştur.
Dil Mevla'yı, kalb leyla'yı tesbih ediyorsa, bu namaz değil, vebaldir.
Reklam
Eğer aklın varsa uhrevî inkılabatında, berzahî etvarında ve dünyevî inkılabatının müsadematı altında ezilen, bozulan ve ebedî seferde sana arkadaşlığa muktedir olmayan işleri bırak, ehemmiyet verme, onların zevalinden kederlenme.
Kendi nefsime hitaben demiştim: Ey gafil Said! Bil ki şu âlemin fenasından sonra sana refakat etmeyen ve dünyanın harabıyla senden müfarakat eden bir şeye kalbini bağlamak sana lâyık değildir.
Sayfa 132
Daha güçlü olana iltica, insanda bastırılamaz bir duygudur.
Namazdasınız... Rabbinizle baş başasınız. Nerede olduğunuzu idrak ettiğinizde çevrenizden kopar, en elem verici darbeleri dahi hissetmezsiniz. Abbad b. Bişr, namaz kılarken ok yağmuruna tutulur, vücudundan kanlar boşalır; fakat namaza devam eder. Ölüme en yakın hallerde bile bile namaz kılmaya imkan ve heyecan veren Allah'a hamdolsun: (الحَمدُ لله رَبِّ العَالَمِين)
Ey insan! Bil ki o rahmetin arşına yetişmek için bir mi'rac var. O mi'rac ise Bismillahirrahmanirrahîm'dir. Ve bu mi'rac ne kadar ehemmiyetli olduğunu anlamak istersen, Kur'an-ı Mu'cizü'l-Beyan'ın yüz on dört surelerinin başlarına ve hem bütün mübarek kitapların iptidalarına ve umum mübarek işlerin mebdelerine bak. Ve Besmele'nin azamet-i kadrine en kat'î bir hüccet şudur ki İmam-ı Şafiî (ra) gibi çok büyük müçtehidler demişler: "Besmele tek bir âyet olduğu halde, Kur'an'da yüz on dört defa nâzil olmuştur."
Sayfa 114
Reklam
Ey âlem-i beka için yaratılan ve fâni âleme müptela olan bîçare insan! فَمَا بَكَتْ عَلَيْهِمُ السَّمَٓاءُ وَ الْاَرْضُ âyetinin sırrına dikkat et, kulak ver! Bak ne diyor? Mefhum-u sarîhiyle ferman ediyor ki: "Ehl-i dalaletin ölmesiyle insan ile alâkadar olan semavat ve arz, onların cenazeleri üstünde ağlamıyorlar, yani onların ölmesiyle memnun oluyorlar." Ve mefhum-u işarîsiyle ifade ediyor ki: "Ehl-i hidayetin ölmesiyle semavat ve arz, onların cenazeleri üstünde ağlıyorlar, firaklarını istemiyorlar." Çünkü ehl-i iman ile bütün kâinat alâkadardır, ondan memnundur. Zira iman ile Hâlık-ı kâinat'ı bildikleri için kâinatın kıymetini takdir edip hürmet ve muhabbet ederler. Ehl-i dalalet gibi tahkir ve zımnî adâvet etmezler. Ey insan, düşün! Sen alâküllihal öleceksin. Eğer nefis ve şeytana tabi isen senin komşuların, belki akrabaların senin şerrinden kurtulmak için mesrur olacaklar. Eğer اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجٖيمِ‌ deyip Kur'an'a ve Habib-i Rahman'a tabi isen o vakit semavat ve arz ve mevcudat, herkesin derecesine nisbeten, senin derecene göre senin firakından müteessir olup manen ağlarlar. Ulvi bir matem ile ve haşmetli bir teşyi ile kabir kapısıyla girdiğin beka âleminde senin derecene nisbeten senin için bir hüsn-ü istikbal var olduğuna işaret ederler.
Malûmdur ki a'lâ bir şey bozulsa, edna bir şeyin bozulmasından daha ziyade bozuk olur. Mesela, nasıl ki süt ve yoğurt bozulsalar yine yenilebilir. Yağ bozulsa yenilmez, bazen zehir gibi olur. Öyle de mahlukatın en mükerremi, belki en a'lâsı olan insan, eğer bozulsa bozuk hayvandan daha ziyade bozuk olur. Müteaffin maddelerin kokusuyla telezzüz eden haşerat gibi ve ısırmakla zehirlendirmekten lezzet alan yılanlar gibi dalalet bataklığındaki şerler ve habîs ahlâklar ile telezzüz ve iftihar eder ve zulmün zulümatındaki zararlardan ve cinayetlerden lezzet alırlar, âdeta şeytanın mahiyetine girerler. Evet, cinnî şeytanın vücuduna kat'î bir delili, insî şeytanın vücududur.
Sayfa 94
Kur'an-ı Kerim cennet ve cehennem sahnelerinden hemen sonra beş vakit namazı zikrederek şunu söyler: İnsan hayatının farklı dönemlerini anlatan güneşin değişim ve dönüşüm vakitlerinde namazda ol. Âlemin karanlıktan aydınlığa doğru yürüyüşüne tanıklık eden sabah namazında doğumu, öğle de gençliği, güneşin izmihlal e doğru gidiş vaktinde dünyadan ayrılmaya hazırlanışı, akşam vefatı, yatsıda tekfîn ve tedfîni düşün. Batan güneş, her şey gibi senin de bir ecelin var, der. Her gurûb-u şemste ölümü kuşan. Ölmeden önce defalarca öl ki, ölüm vaktin şeb-i arûsa dönsün."
Başarılı İnsan; DAİMA İLERLEMEK VE YÜKSELMEK PEŞİNDEDİR. Çünkü ilerleyemeyen geri kalır ve geri kalın doğuracağı zarar, yükselmeye çalışırken tüketilen güçten çok daha maliyetlidir. Geri kaldığımız zaman az emek harcamıyorsunuz. İlerlemek için harcadığınız 10'sa, ilerlemediğinizde geriye düştüğünüz zaman geriye düşmenin size getireceği zarar 100'dür. Fatura daha ağır...
Duyarlı bir gençlik olmanın ilk şartı; eyleme geçmektir. Karar almak, o kararı hemen uygulamaktır. Yoksa her gün milyonlarca insan binlerce karar alıyor. ---------------------------. /Eyleme geçmeyen hiçbir karar hiçbir anlam ifade etmiyor./
107 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.