Legal

Legal
@Legal
Hayat bir gökyüzü gibidir. Yerdeki yollar gibi değildir takip edemezsin, takip etmek imkânsızdır. Tek başına olmalısın, inisiyasyon demek seni yalnızlığa it- mem demektir. Şimdi kimseye, bana bile, güvenmeden yapayalnızsındır. Cesaret gerektirir. Taklit etmek kolaydır, takip etmek kolaydır, birine dayanmak kolaydır. Ama haritasız, disiplinsiz, sistemsiz bir durumda yapayalnız olmak en büyük cesarettir.
Sayfa 17
Reklam
Canlı olan herkes güvencesizlikte yaşama vasfına sahiptir. Bir kişinin gerçekten yaşaması için, o kişinin güvencesizlikte yaşaması gerekir. Güvencenin her düzenlemesi yaşamaktan vazgeçmektir. Ne kadar güvencede olursan o kadar az yaşıyorsundur. Ne kadar ölü olursan, o kadar güvencedesindir ve bunun tanı tersi de geçerlidir. Örneğin, ölü bir adam tekrar ölemez; o, ölüme karşı güvencededir. Ölü bir adam hasta olamaz, o, hastalığa karşı güvencededir. Ölü bir adam öyle güvendedir ki yaşamaya devanı edenler ona aptal gibi görünebilir—onlar güvencesizlikte yaşıyorlardır.
Sayfa 16
Sözcükler her zaman ölüdür, anlamsa her zaman canlı.
Sayfa 14

Reader Follow Recommendations

See All
..dalgalar denizdedir ama her dalga kendini okyanustan ayrı olarak yanlış algılar. Ayrı gibi görünmektedir. Kendini kandırabilir etrafta o kadar çok dalga vardır ve hepsi o kadar farklı görünmektedir ki. Benim dalgam yüksektir ve senin ki alçaktır veya benim dalgam alçaktır ve seninki yüksektir. Nasıl aynı olabilir ki? Ve dalgalar suyun dibine bakamaz. Sadece yüzeyi bilirler. Senin dalgan ölüyor ve benim dalgam genç ve yükseliyor. Senin dalgan kıyıya ulaştı ve benimki uzak. İkisinin aynı olduğunu nasıl düşünebilirim? Ama yine de öyle düşünsek de, düşünmesek de biz aynıyız.
Sayfa 12
Ego, bir olaylar, oluşlar ve hatıralar serisidir.
Sayfa 10
Reklam
..benim için her şey bir oyundur.
Sayfa 5
Bir amaç olmadan, bir yapan var olamaz ve bir yapan olmadan, bir amaç var olamaz. Onlar bir egonun iki kutbudur ve eğer bir amaç olmazsa ego kendini çok rahatsız hisseder. Ego amaçlar ile tatmin edilir. Bir şey yapılmalıdır, biri bunu yaparken başarılı olmalıdır, biri bir yere yetiş- melidir, biri bir şey yapmalıdır. Bir imza atılmalıdır. Bu yüzden ego maksatlıdır. Diğer tarafta varlık maksatlı değildir. Ve egonun ötesinde neyin olduğunu bilmediğin sürece hiçbir şey bilmiyorsun demektir.
Sayfa 5
Geçmiş ve gelecek yoktur çünkü geçmiş ve gelecek sadece bir şey değiştiğinde anlamlı hale gelir.
Sayfa 4
Bir raslantı eseri gelmiştim dünyaya, varlığım bir taşın, bir bitkinin, bir mikrobun varlığından farksızdı..
.. mutlu insanlar, asla kendilerini savunma gereksinimi duymazlar.
Sayfa 274
Reklam
Öfkenin tek panzehiri, "Keşke bana biraz daha benzeseydin." içsel cümlesini aklınızdan silmektir.
Sayfa 246
Dünyanin değişmesini istiyorsanız ondan şikayet etmeyin, bir şeyler yapın. Bugününüzü, ertelediklerinizi düşünüp paralize edici bir gerginlik duyarak harcamak yerine bu belalı hatalı alanı kontrol altına alarak bugünü yaşayın! Bir "keşke"ci, "umarım" cı ya da bir eleştirmen olmak yerine is yapan bir birey olun.
Sayfa 226
İki yarım insan..
Herhangi bir ilişkide iki insan tek bir insan haline gelirse, sonuç iki yarım insan olur.
Sayfa 227
Ruhun hastalığı "KISKANÇLIK"
John Dryden, kıskançlığı "ruhun hastalığı" olarak tanımlar. Kıskançlığınız sizi engelleyip az da olsa duygusal bir paralizasyona yol açıyorsa, bu yararsız düşünceyi yok etmeyi hedeflemeniz şarttır. Kıskançlık; başkalarının sizi belli bir tarzda sevmesini talep etmek, böyle yapmadıklarında da "Bu adil değil." demektir. Kendinize güven duymamaktan kaynaklanır, çünkü başkaları tarafından yönlendirilen bir duygudur. Onların davranışlarınin, duygusal rahatsizlığımızın nedeni olmasını sağlar. Kendilerini gerçekten seven insanlar, bir başkası adil davranmadığında ne kıskançlığı seçer, ne de kendilerini üzerler.
Sayfa 203
Dünya, her şeyin adil olduğu mükemmel bir düzene sahip olsaydı, hiç bir canlı bir gün bile yaşayamazdı. Kuşların solucan yemesi yasak olurdu ve herkesin kişisel isteklerinin karşılanması gerekirdi.
Sayfa 199
514 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.