''Eğer kadınlarda X'i eleştirip erkeklerde X'i eleştirmiyorsanız X'le bir sorununuz olmadığını, kadınlarla bir sorununuz olduğunu ona öğretin.''
Okumak, diğer insanları ve farklılıkları anlamak açısından hayati önem taşıyor. Empatiyi geliştirir ve dünyayı daha iyi bir yer haline getirir. Toplumun bize dayattığı
Hayat inançtan ibarettir. Sırf bir şeyin etiketi var diye içindeki şeyle uyuşacağı anlamına gelmez. Güven bana. Bazen etikete inanmak daha fazla inanç gerektirir.
"Zavallı fanilere musallat olan en kötü şey," dedim. "Yani, bütün yalınlığıyla, ne ışık ne de ses isteyen, akılla pazarlık etmeyen, sağır eden ve karartan ve boğan bir Korku. Beni koridor boyunca takip etti, odada benimle dövüştü..."
Her daim pusuda bekliyor. Gün ışığında bile, güzel bir yaz gününde bile hissediliyor; duvar kağıtlarının üzerinde, perdelerde, ne yöne dönersen dön arkanda...
Alacakaranlıkta koridora süzülüyor, geri dönmeye cüret etme diye seni takip ediyor.
“Hep fazla hassas, fazla asabi olmuştu; hiçbirinin ona doğru dürüst değer vermediğini, onu anlamadığımı söyledi. Sanırım hayatı boyunca tek bir gerçek dostu bile olmamıştı; hiçbir başarıya imza atmamıştı. Spordan kaytarmış, sınavlardan kalmıştı.”
“Rüyaymış! Gerçek yaşamımı yatıştıramadığım bir kederle dolduran, uğruna yaşadığım ve önemsediğim her şeyi değersiz, manasız kılan bir şey nasıl rüya olabilir?”