Levent Çelik

Reklam
Din, denetlemeyi reddeder çünkü temeli düşünmeden inanmak olan imandır. İman bir güven ifadesidir. Bilimin en önemli özelliği ise hiç kimseye ve hiçbir şeye güvenmemesidir. Bilim mutlaka söylenenlerin temellendirilmesini ister; üstelik bu temellerin herkesin denetimine açık olması şarttır.
196 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Newton Neden Türk Değildi?
Newton Neden Türk Değildi?Celal Şengör
8.4/10 · 280 reads

Reader Follow Recommendations

See All
"Öldürmemek, çalmamak ve komşunun malına göz dikmemek için Allah'ın gazabına ihtiyacı olması, insanoğlunun disiplinsizliğinin ve ahlaki zayıflığının en güzel kanıtı değil midir? Doğaüstü güçlerin empoze ettiği kuralların toplumsal ahengi düzenlediğinde herkes tarafından takdir edileceğine işaret olabilir. " - ESG
Reklam
"İnsanların büyük bir çoğunluğu bilinçli davranışlarının ahlaki yönleri üzerinde derinlemesine düşünmeye bile üşenirken bilinçdışının kemdilerini nasıl etkilediğini düşünmeye ise nerdeyse hiç yanaşmazlar"
Bir zamanlar Almanya'da Nazilerin yapmış olduğu gibi bölünmüş grupları hedefliyor. Alman rahibin şu ünlü sözlerini bir kere daha hatırlayalım, çünkü şimdiye çok uyuyor. "Önce Yahudiler için geldiler, ben Yahudi değildim, onun için sesimi çıkarmadım... Sonra komünistler için geldiler, ben komünist değildim, onun için sesimi çıkarmadım... Sonra sendikacılar içim geldiler, ben sendikacı değildim, onun içim sesimi çıkarmadım... Sonunda benim için geldiler, o zaman da artık benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı... " Bir gün sizin de kapınıza dayanacaklar; çok geç olmadan AYAĞA KALK İNSANOĞLU ‼️
"Sembollerin anlaşılması yazan ve okuyan arasındaki ortak bir dil ile ilişkilidir; ancak bu durum sadece yazının okunması ile ilişkili değildir. Okunan metnin kültürel arka planı bilinmedikçe gerçek anlamda anlaşılmış sayılmaz. Burada amaç, belki de hiçbir zaman içrek bilgisi bilinemeyecek olan bir sembolün ait olduğu anlam dünyasını ortaya çıkarmaktır. "
"Gök cisimleri gökyüzüne hakimdir ve ışık kirliliğinden önceki zamanlarda, geceleri gökyüzündeki bu nesneler biz şehir sakinlerinin günümüzde görebileceğinden çok daha parlak ve detaylı görünüyordu. İnsan beyni, şeylerin içinde örüntüler bulmayı sever ve yıldızların gökyüzünde ki sıralanma şekilleri, görünüşe göre bizleri doğal olarak noktaları birleştirmeye başlama konusunda cesaretlendirir. "
"Bu Phytagorasçılar, kendilerini var olan ve varlığa gelmekte olan şeyler ile sayılar arasında, hani şu ateş, toprak ve su gibi unsurlarla bile kıyaslanmayacak denli çok benzerlik tespit etmiş saydıklarından sayıların filan haline adalet, filan haline ruh ve zihin, filan haline fırsat, filan hallerine de üç aşağı beş yukarı bu minvalde şeyler yakıştırıyorlar. Evrenin tüm düzenli yapısıyla benzeşen ne varsa hepsini derleyip topladılar ve birbiriyle ilişkilendirdiler. Ama bir yerde bir boşluk oldu mu, canla başla kapatmaya çalıştılar o gediği, sırf birbirine örülü bir sistem oluşturmak için tabi." - Aristoteles
91 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.