"Çiçeğim fani," demiş küçük prens kendi kendine, "ve dünyadan kendini korumak için yalnızca dört tanecik dikeni var! Bense onu evimde yapayalnız bıraktım!"
Acaba o zamanlar aklımı mı kaçırmıştım, aslında bir akıl hastanesinde miydim? Belki de hâlâ oradaydım, belki de bütün bunlar sadece bana olmuş gibi göründü, belki de hâlâ öyle görünüyor...
İnsan bekliyor, bekliyor, bekliyordu, düşünüyor, düşünüyordu, şakakları ağrımaya başlayana kadar düşünüyordu. Hiçbir şey olmuyordu. İnsan yalnız kalıyordu. Yalnız. Yalnız.