Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Leyla

Kendini çözemeyen kişi, kendi dışında hiçbir sorunu çözemez.
Reklam
Evet! Bu, manevi bir açlıktı; bu, ilim açlığıydı. Bu açlık, beni bir hafiye gibi takip eden yüksek düşüncelerimin, tatmin edilemeyen ilmi emellerimin verdiği açlıktı.
Gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde, Utandırırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı, Gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tüm kelimelerimin içimde sıkışıp kaldığını hayal bile edemiyorum.
Yazı yazmak canım istemiyordu. Yazı yazmam için bana çiçek, kuş hürriyeti değil, içimdeki aşkın ,deliliğin ,oturmaz düşüncenin hürriyeti lazım. Küçücük hürriyetler değil, alabildiğine yüz verilmiş bir çocuk hürriyeti istiyordum. Bu bana lazımdı. Yoksa her şeyi ağzımda gevelemekten başka ne yapabilirdim?
Reklam
Korkularının üzerine gitmekte ısrarcı olanlar sonunda başarmanın mümkün olabileceğini öğrenirler yolda.
Başkalarının gürültüsünü değil, kalbinin fısıltısını dinle.
Eski bilginlere göre çalışmak,dua-ı fiiliyedir. Yani fiil, eylem halindeki duadır.
Fakat sevgili bir vücutta bulunmayan bir şeyi kendisinde taşımaya tahammül etmeyerek onu koparıp atabilmek,işte adaşım, yalnız bu sevmektir.
Reklam
Kontrol edilemeyen kindarlık, insanın karakterine gölge düşüren gerçek bir lekedir.
Descartes bir düşünce deneyi kurguladı: Kavanoz içinde duran bir beyin olmadığım ne malum? Belki de birileri o beyni öyle bir uyarıyor ki benim burada olduğuma, yere bastığıma, şu insanları gördüğüme ve şu sesleri işittiğime inanmamı sağlıyor. Descartes, bunu bilmenin bir yolu olmayabileceği sonucunu çıkardıysa da farkına vardığı bir şey daha vardı: Bütün bunları anlamaya çalışan bir 'ben' var merkezde. Kavanozun içindeki bir beyin olsam da olmasam da bu problem üzerinde fikir yormaktayım. Bunun hakkında düşünüyorum; öyleyse varım.
Sayfa 241Kitabı okudu
Eğitim, soykırımın önlenmesinde merkezi rol oynar. Kitlelere yönelik vahşetle sonuçlanacak olan insandışılaştırma sürecinin yolunu kesmek için tek umudumuz, bizi iç ve dış gruplar oluşturmaya iten nöral güdüleri -ve propagandanın bu güdüleri yönlendirmek için kullandığı standart hileleri- anlamaktır.
Sayfa 191Kitabı okudu
Uzun süre evli kalan çiftler birbirlerine benzemeye başlarlar. Üstelik süre uzadıkça bu etki de kendisini daha güçlü biçimde gösterir. Bu insanlar birbirlerinin yüz ifadelerini o kadar uzun bir süre boyunca taklit etmişlerdir ki yüzlerindeki kırışıklıklar zamanla aynı biçimi almaya başlamıştır.
Sayfa 170Kitabı okudu
Beyin, kimin güvenilir olup kimin olmadığını algılamaya yarayacak içgüdülere doğuştan sahiptir.
Sayfa 165Kitabı okudu
84 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.