O kimseyi derinlemesine sevemezdi. Yüreği o kadar olgunlaşmamıştı henüz. Aşkları var, derken haklıydın, çünkü yaşamda tutunacağı başka hiçbir şeyi yoktu. Ama işin acı tarafı, aşkı yaşayacak cesareti yoktu. Bir insana bağlamanın tehlikelerini göze alamayacak kadar korkaktı, bencildi. Bu yüzden hep yedekte birilerini tutardı.
İlişkilerini hep üçüncü kişiler üzerinden sağlama bağlardı. O aşkın peşinde değildi, eğlencenin peşindeydi. Oysa aşk ve eğlence aynı değildir. Hatta eğlence, hafiflik aşkı öldürür