Bizden her türlü endişeyi ve üzüntüyü gideren Allah’a hamdolsun. Şüphesiz Rabbimiz çok bağışlayandır. Her güzel iş ve davranışın karşılığını bol bol verendir…
Allah’ın kitabını gerektiği gibi okuyan, namazı dosdoğru kılan ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda gizli açık harcayanlar asla zarara uğramayacak bir ticareti ümit edebilirler.
Dünyanın en basit, en zavallı hatta en ahmak adamı bile insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha sahiptir. İnsan denilen mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz. Niçin ilk defa gördüğümüz peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlıyla öteye geçiveriyoruz?
Fakat bu haller, içinde saklı kalmış olan insanlığın nefes almak için ara sıra yaptığı hamleydi. Senelerce sabırlı çalışma ile meydana getirdiği sahte şahsiyet, asıl hüviyetinin baş kaldırmasına meydan vermeyecek kadar güçlüydü.
İnsanlar birbirini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.
Şurası muhakkaktır ki zor ve tahakküm
hiç bir zaman,hiç bir devirde hak ve hakikatı devamlı olarak yenememiş, boğamamış, kendine esir edememiştir. Aksine hak ve hakikat çoğu zaman zulmü de, zoru da, tahakkümü de yenmiş yok olmaya mahkum etmiştir