Lightmorelight

Lightmorelight
@Lightmorelight
“Cihadın en üstünü zâlim sultana karşı doğruyu söylemektir.” Ebû Saîd el-Hudrî, (r.a.), "Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem böyle buyurdu" demiştir.
hakikî ve daimî lezzet olan iltifatat-ı Rahmaniyeyi kaybetmeğe sebebdir."
"Şu âlem çendan fânidir, fakat ebedî bir âlemin levazımatını yetiştiriyor. Çendan zâildir, geçicidir; fakat bâki meyveler veriyor, bâki bir zâtın bâki esmasının cilvelerini gösteriyor. Ve çendan lezzetleri az, elemleri çoktur; fakat Rahman-ı Rahîm'in iltifatatı, zevalsiz hakikî lezzetlerdir. Elemler ise sevab cihetiyle manevî lezzet yetiştiriyor. Madem meşru daire; ruh ve kalb ve nefsin bütün lezzetlerine, safalarına, keyiflerine kâfidir. Gayr-ı meşru daireye girme. Çünki o dairedeki bir lezzetin bazen bin elemi var. Hem hakikî ve daimî lezzet olan iltifatat-ı Rahmaniyeyi kaybetmeğe sebebdir." Sözler - 636
Reklam
Hakikaten öyle idi.
Fakat o zamanın seneleri şimdikilere benzemezdi. O kadar uzun, o kadar uzundu ki...
Idam ı ebedî
Hattâ Ankara'ya giden şiddetli risaleler sebebiyle en ağır ceza nefsime verilse, fakat ceza verenler o risaleler ile ölümün i'damından kurtulsalar; hem kalbim, hem nefsim razı olurlar. Demek biz onların iki cihanda yaşamalarını istiyoruz, arıyoruz. Şualar - 340

Reader Follow Recommendations

See All
Haramın terki.
Çünki bir haramın terki vâcibdir. Bir vâcibi işlemek, çok sünnetlere mukabil sevabı var.
Sayfa 146Kitabı okudu
Şiddetle ve nefretle siyasetten kaç
en kudsî ve en büyük vazife olan imanı kurtarmak hizmetini tam yerine getirmek için, Risale-i Nur'un has ve sadık talebeleri, gayet şiddet ve nefretle siyasetten kaçıyorlar.
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
Tek Rab
Evet herkesin bütün saadetleri, bir Rabb-i Rahîm'e olan teslimiyete bağlıdır. Aksi takdirde pek çok rablere muhtaç olur.
Ene
ﺍَﻧَﺎ (ene) ile tabir edilen benlik, yani kendisine bir vücud, bir kıymet vermektir ki; bu ene, Cenab-ı Hakk'ın sıfâtını, şuunatını bilmek için bir santral ve bir vâhid-i kıyasîdir.
Ve keza zerrat (atomlar) arasındaki cazibenin, güneş ve yıldızlar arasında bulunan cazibeye kardeş olması, her iki kısmın da bir kalem-i vâhidin yazısı olduğunu ﺍَﻟﻠّٰﻪُ ﻟﺎَٓ ﺍِﻟٰﻪَ ﺍِﻟﺎَّ ﻫُﻮَ ile izhar ediyorlar.
Mahz-ı tevhid dini olan İslâmiyet içinde, dünyaca yüksek mertebede olanlar, ya enaniyeti ve gururu bırakacak veya dindarlığı bir derece bırakacak. Onun için bir kısmı lâkayd kalıyorlar, belki dinsiz oluyorlar.
Sayfa 326Kitabı okudu
Kendimiz hep kendimiz
Evet nefsini beğenen ve nefsine itimad eden, bedbahttır. Nefsinin ayıbını gören, bahtiyardır.
Sayfa 329Kitabı okudu
Reklam
Kehf süresi / 6. Ayet.
(Ey Muhammed!) Demek onlar, bu söze (kitaba) inanmazlarsa, onların peşinde üzüle üzüle kendini helak edeceksin!
Tevrat, Zebur, İncil
Tevrat, İncil, Zebur gibi Kütüb-ü Mukaddeseden, pek çok tahrifata maruz oldukları halde, şu zamanda dahi, Hüseyin-i Cisrî gibi bir muhakkik, nübüvvet-i Ahmediyeye (A.S.M.) dair yüzondört işarî beşaretleri çıkarıp "Risale-i Hamîdiye"de göstermiştir. Sözler - 576
İnsanın Yüzü
İnsanın yüzünde.. belki, insanın yüzü öyle bir sikke-i ehadiyettir ki, Âdem zamanından tâ kıyamete kadar gelmiş ve gelecek bütün efrad-ı insaniye birden nazar-ı mütalaasında bulunmayan ve herbirine karşı o tek yüzde birer alâmet-i farika koymayan ve o küçük yüzde hadsiz alâmet-i farika bırakmayan bir sebeb, bir tek insanın yüzündeki hâtem-i vahdaniyete icad cihetiyle el uzatamaz.
Sayfa 319Kitabı okudu
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.