Ölümü olağan bir tavır, çelebice bir estetikle karşılayan eski toplumun yerini; onu telaşla ve kapkaçla yenmeye çalışan, pervasızca yıkıp yapan ham bir toplum aldı.
Şimdi burada tarih ve şuur olarak değişmemiz lazımdır. Bizim battığımız, çürüdüğümüz, çöktüğümüz yoktur. Senelerce bu memlekette hem sağdaki, hem soldaki insanlara tarihte bu öğretiliyor. BATMAK…
Bunun kadar manasız, bunun kadar gerçekle teması olmayan, indî, üstelik de tahripkâr bir yorum yoktur. İnsanların bir kısmı bunu safdilliğinden, üzüntüsünden söyler bir kısmı da cehaletinden ve siyasi amacından söyler. Hiçbir şekilde battığımız falan yoktur. Biz diriyiz.
…