o sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi
bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
seni görür görmez özgürlüğümden utandım
söyle ne içersin çay mı kahve mi
çok değişmişsin birden tanıyamadım
saçların uzundu omuzlarına akardı
gönlümüz şenlenirde sarışınlığından
onlar mı kestiler sen
Ben insanları arabanın camına vuran yağmur damlalarına benzetiyorum. Bazen, bir damla aşağı doğru kayarken, başka bir damlaya karışıp güçlenerek daha hızlı ilerler. Ben de sana karıştım aşkım. İnsanlar acımasız, savurgan. Hiçbir şey başına gelmeyecek gibi davranıyorlar. Bir gün şoförün camı açacağı hiç düşünmüyorlar.