Dışardan bakan “sıradan olanın” gözünden işe yaramaz, aylak, hatta kaçık olarak görülen C. nin durmaksızın işleyen, normallik sınırlarının dışında kalan ve öngörülemez bir hareketlilik içinde akıp giden zihninin akışına dahil oluyoruz. C’nin dinmeyen yalnızlığı, çoğunluk tarafından anlaşılmasının imkansızlığı ve kendisini anlayabilecek olanı arayışı ustaca aynı zamanda gayet yalın bir dille anlatılıyor. Anlatım ağırlığı olmayan ancak mana ağırlığı olan kitabı okuyan herkesin C. nin başarılı gözlem yeteneğiyle harmanlayarak yaptığı özgün çıkarımlarının etkisinde kalarak yeni bir perspektif kazanabileceğini bu yüzden okunması gereken zamanın ötesinde lezzetli bir kitap olduğunu düşünüyorum.
(kitapta adako ve kuyara ile üzerinde uzunca sohbet edilip kafa yorulabilecek iki kavram geliştirmiş. Bu kavramların etkisinden çıkabilmekte ayrıca bi zamanımı aldı. Sırf bu iki kavramı özümseyebilmek için bile okunup deneyimlenmesi gerekir)
