Okudukça büyüleniyorum, büyülendikçe okuyorum. Delilikten değil delirmekten korkan bu yazarın her cümlesinde her kelimesinde kendimi buluyorum bazen de kendimi kaybediyorum. Zaten insanın kendisini bulması için kaybetmesi de gerekmez mi? Pessoa da bazen kendisini kaybetmiş, sorgulamış ve tekrar kendiyle tanışmış. Kendisi de kitabında da ‘ Anlamak için kendimi yok ettim.’ Diyor. Üstelik hep bunun bilinçli gerçekleştirmiş. 47 yıllık yaşamında kendini tanımaya çalışırkenki serüvenini 27.000 el yazmasıyla kaleme almış. Korkularını, mutluluklarını, umutsuzluklarını, inançlarını yalnızlığını sorgularken düşüncelerinin ve duygularının iç dünyasında bir gezintiye çıkartıyor. Passoa’nın dünyasında gezerken kalemiyle sizin de iç dünyanıza dokunup kendi yolculuğumuza çıkartıyor.
Kitabı okurken gerçekten her sayfada çokça çelişkiler yaşayıp bir cümleyle uzun sorgulamalara girmeye hazırlıklı olmak gerekir. Çünkü kitapta, varoluş sorgulamaları, bunalımları, düşüncelerinin karmaşıklığını kaleme aldığı ruhsal bir günlük gibi. Her cümle her sayfa yoğun anlamlar içeriyor. Okurken her cümlesinin altını çizmek isteyeceksiniz. Şimdiden iyi okumalar.