Limerence

496 syf.
·
Not rated
·
Read in 16 days
Okudukça büyüleniyorum, büyülendikçe okuyorum. Delilikten değil delirmekten korkan bu yazarın her cümlesinde her kelimesinde kendimi buluyorum bazen de kendimi kaybediyorum. Zaten insanın kendisini bulması için kaybetmesi de gerekmez mi? Pessoa da bazen kendisini kaybetmiş, sorgulamış ve tekrar kendiyle tanışmış. Kendisi de kitabında da ‘ Anlamak için kendimi yok ettim.’ Diyor. Üstelik hep bunun bilinçli gerçekleştirmiş. 47 yıllık yaşamında kendini tanımaya çalışırkenki serüvenini 27.000 el yazmasıyla kaleme almış. Korkularını, mutluluklarını, umutsuzluklarını, inançlarını yalnızlığını sorgularken düşüncelerinin ve duygularının iç dünyasında bir gezintiye çıkartıyor. Passoa’nın dünyasında gezerken kalemiyle sizin de iç dünyanıza dokunup kendi yolculuğumuza çıkartıyor. Kitabı okurken gerçekten her sayfada çokça çelişkiler yaşayıp bir cümleyle uzun sorgulamalara girmeye hazırlıklı olmak gerekir. Çünkü kitapta, varoluş sorgulamaları, bunalımları, düşüncelerinin karmaşıklığını kaleme aldığı ruhsal bir günlük gibi. Her cümle her sayfa yoğun anlamlar içeriyor. Okurken her cümlesinin altını çizmek isteyeceksiniz. Şimdiden iyi okumalar.
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Ayrıntı Yayınları · 202210.7k okunma
Reklam
92 syf.
10/10 puan verdi
Nereden nasıl anlatmaya başlasam bilmediğim ama her okuduğumda bende derin izler bırakan bir kitap. Elimde olsa her cümlesini çizebilirim. Kalemi büyülü olan bir yazar. Pessoa 20.000 civarında elyazmasını bir sandıkta saklamış ve yazdıklarının hep saçma olduğunu düşünmüş bu yüzden de hiçbir kitabı yaşarken basılmamış. Belki de bu kadar etkileyici kılmasının sebebi budur; düşüncelerini, hislerini, sorgulayışlarını kendini hırpalarcasına kaleme almış olmasıdır. Kitabın ilk kısmında yani Prensin Ölümün’ de iki karakter üzerinden ‘ gerçeklik, metafizik, beden ve ruh’ konularına değinerek diyalog şeklinde sunmuş düşüncelerini. Şeytanın Saati’nde ise kadın ve şeytan arasında geçen ‘paganlık, insan ve şeytan’ konularına da diyalog ile değinmiş. Her iki hikayede de tamamen düşsel bir anlatım mevcut. Her okunduğunda belki bir cümleyi birkaç defa okumak gerekebilir anlamak için yine de tekrar tekrar okunduğunda her seferinde başka anlam bulup cümlenin/paragrafın içinde kaybolmak mümkün. Kesinlikle tavsiye ederim.
Prensin Ölümü - Şeytanın Saati
Prensin Ölümü - Şeytanın SaatiFernando Pessoa · Sel Yayıncılık · 2018207 okunma