Her zaman olduğu gibi Dan Brown, Melekler ve Şeytanlar kitabında da tüm gerçeği ve gerçekliği çarpıtarak okurlarına ters köşe yaşattı. Yüzyıllardır süren bilim ve din arasındaki savaşı ele alarak, bilim dünyasında da ahlakın hala var olduğunu, din dünyasında ise 'inançlı' kişilerin birer katile dönüşebileceğini gösterdi. Her kitabını okuduğumda şüphelendiğim kişiden ziyade beklenmedik insanların kötü olması, bütün yaşananların onun sorumluluğunda olması ve beni yanıltarak hayrete düşürmesi bu kitabında da var. Yazarın diğer kitaplarında olduğu gibi bunda da baş karakterimiz Robert Langdon'a yardımcı olan bir kadın var. Dan Brown'un çoğu kitabında bu şekilde zeki, güçlü, kendinden emin ve dominant kadınları ön plana çıkartması şahsen çok hoşuma gidiyor. Eğer bilime, dinlere, sanata ve tarihe meraklıysanız ve bunlara modern bir bakış açısı ile bakmak istiyorsanız kesinlikle okumanız gereken bir kitap.