Şimdi hayat, kurumuş bir melisa gibi
Anlamsız, ekşimtırak ve çirkin
Ne bir Kayan yıldıza benzer
yapraklar var üzerinde,
ne arıların bal yapmak isteyeceği en ufacık bir polen,
ne de umut kalmadı..
Bağırasım gelmiyor, sövesim ağlayasım olmuyor bile,
Duruyorum, kahvemi çizik çizik ve tuzlu göz yaşları kaplamış dudaklarıma götürebiliyorum sadece
Kahveyi nasıl seversin biliyorum, sütlü orta şekerli,
Yine de bana filtre getirirdin sürekli,
Severdim bu huyunu, senin akşamları kedileri sevmen gibi,
Ah, o sokak kedileri kadar olabilseydim keşke
Yine de ben leydi gibi -ki tospik isimli kedisi onu sürekli dövdüğü için kaçardı leydi isimli kedi-
Kaçar dururdum birden bir
Gider dururdum senden sen