Hayatımda okuyup da dönüm noktası kabul ettiğim nadide kitaplardan biri. Martin karakterini o kadar benimsedim ki aşık oldum resmen. Azim ve kararlılığına, özellikle de zekasına ve öğrenme açlığına hayran kaldım. Keşke ben de böyle öğrenme aşkıyla yanıp tutuşsam lafını birçok kez tekrarladım. Martin Martin diye sayıkladım kitap boyunca. Ah Martin neler çektin be! Böylesi bir yükselişin inişi de acı olur diye düşündüm hep. Jack London nedense okuru memnun etmiyor kitap sonlarında. Hayatın gerçeklerini gün yüzü gibi seriyor gözler önüne. Ne bekliyoruz sahi? Her zaman güzel şeylerin olacağını mı? Bizim bu masalsı bekleyişlerimiz Martin'in hayatından daha çılgın kalıyor.
Sevgili dostum Martin.. Seni hep güzel duygularla yad edeceğim. Şimdiden özledim seni.
Birlikte ağlayıp birlikte güldüğümüz günler için hem yazara hem de Martin'e teşekkürü borç bilirim.
Her şey için teşekkürler...