Kırmızı; Ordu mu, Aşk mı?
Siyah; Kilise mi, Ölüm mü?
Okuyun en iyisi, kararını kendiniz verin…
Fransız edebiyatında realizm akımının öncüsü olan Stendhal, 1827 yılında, kilisede işlediği bir cinayetten dolayı, ölüm cezasına çarptırılan Berthet adındaki papaz okulu öğrencisinin, gazeteden okuduğu davasından esinlenerek bu romanı kaleme alıyor.
Bartu'nun adını ilk kez çağlar tekin'in program duyurusunda öğrendim. Yeryüzü tv'ye konuk alacağını söylediğinde merak edip araştırdım. Karşıma tarih obası ceren'le geçen yıl yaptıkları keyifli sohbet çıktı. 2 saatlik programı soluksuz dinledim. Sonra diğer videolar da geldi tabi. Genç yaşta böyle bir birikim sahibi olması ve mitoloji gibi spekülasyonlara ve ideolojik sağlıklara oldukça açık olan bi alanda, sert ve tavizsiz duruşuyla beni etkiledi. Gerçekten de oldukça ihmal edilmiş bir alan türk mitolojisi. Yazarın da (aslında çizer) toplumcu bir bakışla inşa edilip yolunu şaşırmaya müsait genç kuşağa ilham vermesi açısından oldukça faydalı işler yaptığını görüp hayranlık duymamak elde değil.
Kim demişti, "hayat, sen planlar yaparken başına gelen şeydir" diye? Pat diye kendimizi hayatın ortasında buluvermeliyiz. Planlayarak geçen hayat yaşanmadan çöp oluyor