Maggie

Pazaryeri
Ceplerimin namusu, bu iklimin duru ve saf rüzgarı gibi lekesiz, pürüzsüz ve parasız pulsuzdu. Ne var ki; evdekiler ceplerimin masmavi poyrazına ağız açarak karın doyurmayacaklardı. Sorun basitti. Önüme gelene külah takacaktım! Külah takacağım kimseler de mutlaka benim gibi olanlardı. Çünkü benim gibi olmayanlar hiç külaha mı gelirlerdi?
Reklam
Deprem
"Bizim emin liman, aşağıda duruyordu. Sanki ateşler püsküren o değilmiş gibiydi. Onda, masum bir çocuğun masmavi bakışı vardı. Ne güzel dünya! Fakat güzelliğinin derinliğini kim sondalayabilirdi?"
Deprem
"Bütün insanları çarpan felaketlerde artık yabancılık mı kalır?"

Reader Follow Recommendations

See All
Deprem
"Poyrazın gencinden korkulur anlarım, fakat lodos gitgide kor. Onum gencinden değil, ihtiyarlamışından sakınmalı."
Denizin Çağırışı
Her gemicinin köyü, yamaçlarda, yeşillikler arasında bembeyaz ağarıyordu. Ne var ki; düne kadar "köyümüz" , "evimiz" diye can atanlar, özlemiş oldukları yeri görünce, oraya karşı katıksız bir kayıtsızlık duyuyor; o yerlere karşı sevinç yerine, içlerinde derin bir hüzün buluyorlardı. Köyleri, gözlerinde sönüp kül oluyordu.
Reklam
Reklam
62 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.