Zeynep Şeyma Alparslan

Zeynep Şeyma Alparslan
@Maikitapkurdu
“Kendine iyi bak. Bir daha hiçbir ana doğurmaz seni. Bir daha hiçbir cihan bulamaz seni.” Ahmet Arif
Reklam
Sen onlardan değilsin. Sen bir çiçeği sulamanın, koparmaktan daha güzel olduğuna inanıyorsun. Sen yolda yürüyen bir köpeğin başını okşamayı biliyorsun. Sen merhametin şefkatin güzelliğine inanıyorsun. Sen onlardan değilsin gökyüzüne bakmayı biliyorsun. Sen en güzelisin bu hayatın. Gregor
Daha çok farklılıkların olduğunu mesafelerin yollardan çok daha uzun olduğunu birine yakın olmanın karşı karşıya bakışmakla alakasının olmadığını bazen kelimelerin koca duvarlar olduğunu hatta bazen insanın şu koca dünyada kendi içinden öteye gidemeyeceğini gösteriyor. Tüm şairlerin toplanıp insanın içinden öteye gidemeyeceği gösteren bir şiir yazmalı bence adına bizden esintilerin olduğu, yalnızlığın geçecek bir şeyin değil de içine yuva kurabileceğini savaşların saçmalığını kendimi kaybedişimi cümlelerimi tutamayışımı sonra yine kaybedişimi anlatan bir şeyler… ben kendi hayatımın satırlarında kayboldum derken bu kayboluş bir melankoliğe Turgutlara, Tarıklara Nilgünlere dönüşmeye yol aldı. Nilgün bırak beni çekiştirp durma bu karmaşık yaşamım senin hikayene dönüşmese de olur bir Nilgün yeter bir ikincisine ne hacet, kuşlar ki onlar konmaz benim yollarıma; yollar ki onlar bile katlanmaz yolculuğuma.

Reader Follow Recommendations

See All
Öncelikle herkese hayırlı olsun sonuçlar. Bu yıl için konuşmak gerekirse umudunu yitirmiş hatta oy kullanmamanın bir anlamı olmayacağını düşünen takip etmeyi seç merak dahi etmeyen nerde kim aday, kim ne anlatıyor bakmayan bir seçmendim bir kaç saat önce irademizin susturulup koyun sürünün hayatımızı çaldığı düşüncesi ve geleceğe inancını kaybetmişken şu an dünyamda ışıklar yandı; sürüler dağıldı, gözler açıldı ve her şeyin güzel olacağına inancım arttı bazıları bu konu ile ilgili üzgün belki bazıları korkulu ama inanıyorum ki zaman herkese gösterecek ki yıllarca alınan kararların yanlışlığını güzel günlere yaklaştığımızı. Geçen seçim Çok umut dolu hazırlıklıydım ve kanatlarım kırılıp hayal ettiğim o özgür yaşamın ellerimden çekilip alındığını düşünüyordum ama artık inanıyorum güzel günler göreceğiz, güneşli günler lütfen üzülmesin kimse kırılan kuru dalların yerini baharda yemyeşil diri çicekli dallar alacak 🤍❤️🇹🇷
An’ka
Zamanında bir şair “yorgunum bir gülü devşirmekten görseniz artık yüzüm bozulan bir çiçektir” diyordu devşirmekten kastının toplamak olduğunu ama toplamaktan kastının bir çiceği değil bir ruhu toparlamak olduğunu ve o ruhun da kendi ruhu olduğunu düşünüyorum kendini toplamaya yorgun olmak bu kadar güzel anlatılır,güçlü olmak zorunda mıyız yada hep mutlu olmak zorunda mıyız bazen güçlü durmaya da yorulamaz mıyız? Acıysa acı onu da dibine kadar yaşamamalı mı? En dibi görmeden nasıl geçer bu yorgunluk, susturup durduğumuz o bitmişlik hissi son evresine ulaşmalı ve o göz yaşları gün yüzüne çıkarmalı yani sona gelmeli ki o küllerden yeniden var olmalı…
Reklam
Hiçliğimin başkasına buluşmasından korkuyorum belki de bu yüzden kaçıyorum...
Ülkemi evlatlarını, askerlerini seviyorum ama Gazze ülkem için namus meselesi değilse tek bir kişi çıkıp bu ülkenin İslam ülkesi olduğunu darda olana yardım ettiğini söylemesin gördük ki çıkar olunca öyle uzaktan uzaktan konuşmak oluyor sadece mesele ölecek çocuk kalmadı, gözümüzün önünde Filistin'in yok oluşunu izliyoruz bunu ülkece değil tüm insanlık olarak izliyoruz. Günler bir bir geçiyor, bizim monoton hayatlarımız ilerlerken birileri için hayat ilerlemeyi bırakıyor. Ey Sessizlik diyorum sen ne çok şeyi taşırsın, bir dünya insanın ölümü mü?, bir şehrin göğe yükselişi mi? Gazze aynı hep değişmedi; ölümlerin savaşların devam ettiği Gazze aynı hala çocuk mezarlarının olduğu Gazze aynı hala diyorum duysa, ey dünya Gazze aynı ölümün başkenti Gazze diyorum Gazze, insanlığın mezarlığı işte Gazze....
Sessiz sedasız terkedebilmeli dünyayı toparağa gömülerek değil de satırlara gömülerek; ülkeler kıtalar insanlar hatta ruhlar değiştirebilmeli, ölümü hatta yaşamı farklı pencerelerden seyredebilmeli sonra yeniden dönüp aynı konumda bulabilmeli kendini aynı konumda ama aynı kişi olarak değil.
Bayılıyorum böyle kendi hayallerinin peşinden koşan çağa,zihniyete ve hatta imkanlara meydan okuyan kadınlara; bir çok kadın güçünün ve nerelere gelebileceğinin farkında değil elinizden geleni yapın çünkü yaşamın başlangıcı olan sizler hayatın mucizesisiniz ve istediğiniz taktirde her şeyi yapabilir herkese meydan okuyabilirsiniz. Elinden geleni yapan tüm hemcinslerinizi desteklemeyi görev sayın çünkü siz ne kadar güçlü ve ilimliyseniz yaşadığınız toplumda o kadar var olabilir, başlangıç olduğunuz gibi son da olabilirsiniz; mucize olmak da yok etmekte sizin ellerinizde her birinizi seviyorum ve varlığınızın dünya için aydınlık olduğunun farkındayım sizsen farkın olun 🌼🪷
Ruhumun kelimelerini karıştırdı o şarkı, Yok ettiği ışığın yeniden doğmasına değil de karanlığının içini görmemi belkide görmek için ışığa gerek olmadığını , yıldızıların kaybolmasını, yaşamın değil ölümün güzelliğini ve hatta yokluğun bilgeliğini, olmaz dediğimiz her şeyin gerçekleşmesi gerektiğini, yok olan geçmişi en karanlık geleceği her şeyi karıştırdı; şimdilerde karışan her şeyi bir bir saklamalı , tüm zıtlıklar toplandı ve okumaktan aciz olduğumuz sırları haykırmak peşinde, noktalar virgüller doğrular yanlışlar savaşlar barışlar yoksa şimdi de olric mi diyeceğim Zeynep sen misin bu yoksa Turgut mu derken güneş doğdu gözlerini yumdu çabalamak için çok geç duymak için erkendi
Reklam
Bir sesleniş değil itiraf sayın; sessiz sakin yada çok sesli çok bağırışlı bol kahkahalı hayatlarımızın içine sinen ölüm kokusunu kaçarak görmezden gelerek yok etmenin hiç bir işe yaramadığı, kendi acılarımızı zor zor diktiğimiz yerlerinden sızan kanları hissetsek de yok saymalarımız, başkalarının acısına gözlerimizi kapamaya çalışmalarımız, en çok da korkularımız yüzünden canları yansa da dokunamadıklarımız(çığlıklarına kulaklarımızı tıkamaya çalıştıklarımız) kendimizden ve sizlerden özür dilemeliyiz; ölümün bıraktığı enkazın ruhumuzu her gün biraz daha çürüttüğü bizler, yaşamaya çalışırken bir birimizden o kadar korkuyoruz ki yeni bir ölüm haberinin bizi o ölümün olduğu ana geri götürdüğünü düşünürüz sıv bu yüzden çok sevsekde yanlız bırakırız bizden olanları kendimizin yanlız başına halledemediğini birlikte halletmeye akıl edemeyiz sanki yan yana olursak enkazlar büyür ölümler artar sanki bu dokunmamak iyi gelir. Bilmiyoruz işte ne yaşamı ne ölümü ne teselliyi ne de üstesinden gelebilmeyi bu yüzden özür dileriz ölümün yarım bıraktığı herkesten ve yanlız başına halletmesini beklediğimiz herkesten yanlarında olamadığımız için çok özür dileriz bizleri biz bile affedemiyoruz o yüzden sizden özür dilerken af beklemiyoruz.
Tutunamayanlar'a devam
Ben geldimmmm hdndnjdj ve yanımda Tutunamayanlar' var dhdjdjjdjd mezun olacağım ben bu Tutunamayanlar'dan ama tadını da çıkarmak lazım bazen bir köşede kitapla bakışıp sonra sonra yeniden ona dönmek gerekiyor mesele ben hem beni depresif hissettiriyor diye ara veriyorum okumaya hemde depresif hissedince koşup okuyorum hdjdjdjjf bu arada Selimciğim çok tatlı olmaya başladı bence de evlenilecek erkeksin. Selim duysa ne dehşete düşerdi 🤣🥰
Hepinize kırgınım her birinize o kadar büyük bir kızgınlık ki bu "-insan birini cezalandırmak için intihar edebilir mi doktor?, -Zaten bütün intiharlar birini cezalandırmak için değil midir savcım?" Repliği dönüp durdu zihnimde son vermek istedim yaşamıma, kurtulmak istedim bu karanlıktan ve her gün biraz daha ışığımı çalan herkesten; intikam almak istedim, Nilgün gibi ölümü bile rahat bırakmayacaklarını bilerek; ama onun kadar güzel şiirler yazamadan gitmek istedim. Bir şey durdurdu beni hep durduruyor bu kadar kıymetli olmamalı kimse diyorum kendime nefes almamdan daha önemli hiçbir şey olmamalı, ben yaşamalıyım her birinize inat. Beni yenecek kadar güçlü olduğunuzu düşünmeyin diye bırakmamalıyım bu yaşam savaşını. Sizinle de savaşmayacağım elbette buna değmezsiniz. Yalnızlığıma , iç dünyama dönüyorum kendi kendimle çok daha güzelim ben.
Tutunamayanlar ' Serüveni
Tutunamayanlar'ı sindireyim derken Selim ile intiharın yamaçlarında dolaşıp, Turgut ile Orlic yaratacağım 😅 yavaş yavaş okuyorum ansızın Selim oluyorum sonra onu müdafe edip temize çıkarmaya çalışan Turgut, ansızın dalgalar dağılıyor Şeyma oluyorum yeniden iç dünyamda Zeynep ile Tutunamayanlar'ı tartışır oluyorum ve bu anlamsız döngünün esiri buluyoruz kendimizi; Selim miyiz, Turgut mu, Zeynep miyiz, Şeyma mı? Kalan sayfalar bittiğinde var olacak mıyız yoksa yok mu?.