“İnsanlar sadece kendi hayatları için kaygılandıkları, kendilerini kolladıkları için yaşar sanırdım, oysa onları yaşatan tek şey sevgiymiş. Seven insan Tanrı’nın, Tanrı da onun içindedir, çünkü Tanrı sevgidir.”
“Yoksul olup da haline şükreden insanın
Kendi de zengindir, gönlü de,
Oysa zenginliği sınırsız olduğu halde,
Her an yoksul düşme korkusuyla yaşayanın,
Bir kış kadar yoksul hayatı vardır.”
“Helmer: Bu kabul edilemez! En kutsal görevine ihanet ediyorsun.
Nora: En kutsal görevimin ne olduğunu düşünüyorsun?
Helmer: Sana bunu benim mi söylemem lazım? Kocana ve çocuklarına olan görevin tabii ki.
Nora: Onlar kadar kutsal başka bir görevim daha var.
Helmer: Hayır yok, ne göreviymiş bu?
Nora: Kendime karşı görevim… Artık buna inanıyorum. Her şeyden önce, senin gibi benim de bir birey olduğuma inanıyorum”
“Babamın avuçlarından seninkilere düştüm. Sen her şeyi kendi zevkine göre ayarladın, ben de senin zevklerini benimsedim ya da benimsemiş gibi yaptım…
Bu hayatta hiçbir şey olamadıysam suç sizin.”
“Hala mı korkuyorsun ölmekten?
Açlık yer etmiş yanaklarında,
Gözlerin ihtiyaç ve sıkıntını ele veriyor,
Nefret ve yoksulluk çökmüş omuzlarına;
Ne dünya senin dostun, ne de yasalar,
Seni zengin etmek için hiçbir yasa koymuyor dünya;”