Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Marbling

Marbling
@Marblingggg
Öfke bir yüktür! Hayat sürekli kızgın yaşanmayacak kadar kısadır ve buna kesinlikle değmez...
331 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Beklenmedik bir felaket olan körlük salgını ülkede baş gösterdiğinde yönetimin ve toplumsal ahlâkın nasıl çöktüğünü, ülkenin nasıl büyük bir kaosa sürüklendiğini hayret ederek okudum. Körlük durumu içinde dahi insanların bu kadar kötü olabileceğini hayal edemezdim. Kitabın bazı yerlerinden gerçekten çok etkilendim. Kitap sadece nokta ve virgül kullanılarak yazıldığı için başta biraz yadırgadım ama konuya hakim oldukça bir zorluk yaşamadım. Bir oturuşta bitirmek isteyeceğiniz sürükleyici bir eser.
Körlük
Körlük
José Saramago
José Saramago
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,4bin okunma
Reklam
48 syf.
·
Puan vermedi
Kitap beş farklı insanın ölümünün nasıl gerçekleştiğini anlatan beş öyküden oluşuyor. Ekonomik ve kültürel olarak farklı sınıflardan ailelerin, yakınlarının ölümü ardından yas süreçlerini nasıl atlattıklarını gözler önüne seriyor. Kısa olmasına rağmen etkisinde kalacağınız, size evrendeki yerinizi hatırlatacak bir eser.
Nasıl Ölünür
Nasıl Ölünür
Emile Zola
Emile Zola
Nasıl Ölünür
Nasıl ÖlünürEmile Zola · Can Yayınları · 202015,6bin okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
Bilinmeyen kadının ebedi aşkına yazdığı mektup şöyle bir hitap cümlesiyle başlıyor. “Sana, beni asla tanımamış olan sana.” Kitabın özü bu cümlede saklı adeta. Kadın, adamın hayatından ilkbahar rüzgarı gibi tatlı tatlı esip geçiyor. Böyle bir aşkı daha erken yaşlarımda okumuş olsaydım tutku dolu ve romantik bulabilirdim ama şimdi saplantılı olduğunu düşünüyorum. Bilinmeyen kadını karşıma alıp yapma bunu kendine diye sarsmak isterdim ama öyle büyük bir aşk yaşıyor ki muhtemelen dinlemezdi beni. Yazar karakterin duygu yoğunluğunu öyle güzel aktarıyor ki kadının kalp sızısını hissederek okuyorsunuz. Bir oturuşta okuyabileceğiniz dolu dolu bir kitap.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
224 syf.
·
Puan vermedi
“Çok beğenseler de, yemek için can atsalar da genellikle insanlar çok açgözlü görünmemek ve son lokmayı diğerlerine bırakmış olmak düşüncesiyle tabaktaki son biberi almaya cesaret edemezlerdi. Böylece, içinde narın serinliğini, acitrón'un tadını, biberin acısını, cevizin yararlarını, akla gelmeyecek pek çok lezzeti barındıran bu harika biber el sürülmeden servis tabağında kalırdı. Aşkın tüm sırlarını içinde saklayan bu güzelim ceviz soslu biber dolmasına, görgü kurallarına uymak adına, kimse elini uzatmazdı." Kendinizi hiç tepside bırakılan son ceviz soslu biber dolması kadar yalnız hissetiğiniz günler oldu mu? Tita’nın oldu… Kendisini bekleyen makus talihten haberi varmış gibi dünyaya müthiş bir gözyaşı yağmuru ile gelen Tita’yı evin aşçısı Nacha büyütür. Annesinden bir gram ilgi, sevgi görmeyen Tita büyüdüğünde, Meksika geleneklerine göre evin en küçük kızı olduğu için ölene kadar evlenmeyip annesine bakmakla sorumlu olduğunu öğrenir. Nacha’dan öğrendiği bilgilerle mutfakta harikalar yaratmaya başlar. Pişirdiği geleneksel Meksika yemeklerinin tadı ve etkisi Tita’nın duygularında saklıdır. Meksikalı yazar Laura Esquivel sabırlı, saygılı, şefkatli, geleneğe başkaldıran güçlü bir kadın karakter yaratmış.
Acı Çikolata
Acı Çikolata
Laura Esquivel
Laura Esquivel
Acı Çikolata
Acı ÇikolataLaura Esquivel · Can Yayınları · 20213,298 okunma
155 syf.
·
Puan vermedi
Kitap üç kısımdan oluşuyor. Birinci kısımda yazar toplama kampında yaşadığı deneyimleri aktarıyor. İkinci kısımda ana hatlarıyla logoterapiyi anlatıyor. Anlam istenci, varoluşsal boşluk, sevginin ve ıstırabın anlamı, psikiyatrinin yeniden insanileştirilmesi gibi başlıklar altında hayatın anlamını aramamıza yardımcı oluyor. Üçüncü kısımda ise trajik iyimserlikten bahsediyor. Acı, suçluluk ve ölüme rağmen hayata devam edebilmenin nasıl mümkün olduğu sorusuna cevap arıyor. Hayatın hepimiz için anlamı elbette farklı. Hatta bazen kaybettiğimiz zamanlar oluyor. Öyle zamanlarda kitabı tekrar tekrar okuyacağımı düşünüyorum. Kitabı bitirdikten sonra rastgele bir sayfayı açıp okuduğumda her seferinde bana iyi gelen cümlelerle karşılaştım. Herkesin kendine iyi gelecek cümleler bulacağını düşünüyorum. Hiçbir insan ve hiçbir yazgı, başka bir insan ve yazgıyla kıyaslanamaz. İnsan, kaderinin acı çekmek olduğunu fark ederse, ıstırabı kabul etmeyi de bir görev olarak benimseyecektir; bu onun tek ve kendine özgü görevidir. Istırap içinde bile evrende biricik ve yalnız olduğunun farkına varmalıdır. Kimse onu ıstırabından kurtaramaz veya ıstırabı onun yerine yüklenemez. Onun özgün fırsatı, yükünü taşıma biçimindedir. Halledilecek ne çok acı var! -Rilke- Yaşamak için bir nedeni olan insan her türlü nasıl'a katlanabilir. -Nietzsche-
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam Arayışı
Viktor E. Frankl
Viktor E. Frankl
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,6bin okunma
Reklam
136 syf.
·
Puan vermedi
Kitapta sekiz arkadaş Cadılar Bayramı gecesinde perili bir evde toplanıyorlar. Balbağı adındaki arkadaşları gizemli bir şekilde ortadan kayboluyor ve sekiz erkek çocuğu arkadaşlarını bulabilmek için çıktıkları bu yolda uzak diyarlarda bu bayramın nasıl kutlandığına şahit oluyorlar. Biz de çocuklarla birlikte Cadılar Bayramı ve tarihi hakkında bilgi edinmiş oluyoruz. Yazarın Fahrenheit 451 ve Sonbahar Ülkesi adlı kitaplarını severek okuduğum için bu kitabı da güvenerek araştırmadan almıştım. Beklediğimi bulamadım. Daha küçük yaşlarda okumuş olsaydım sevebilirdim belki. Sadece bitirmek için okuduğum bir kitap oldu.
Cadılar Bayramı Ağacı
Cadılar Bayramı Ağacı
Ray Bradbury
Ray Bradbury
Cadılar Bayramı Ağacı
Cadılar Bayramı AğacıRay Bradbury · İthaki Yayınları · 2019566 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
Japon Edebiyatında “Uzakdoğu'nun Poe'su” diye anılan yazarın gerçek adı Taro Hirai, Edgar Allan Poe'ya hayranlığı sebebiyle Edogawa Rampo adını seçmiş. Kitap birbirinden ilginç, gerçek mi rüya mı yoksa hayal mi bilemediğiniz delilik ile dahilik arasındaki ince çizgide gezinen 12 öyküden oluşuyor. En beğendiğim öyküler İnsan Koltuk, Kırmızı Oda ve Psikolojik Test oldu. Eğlenerek ve keyif alarak okuduğum akıcı bir kitap. Sizlerin de beğeneceğinize eminim keyifli okumalar dilerim.
Aynalar Cehennemi ve Diğer Öyküler
Aynalar Cehennemi ve Diğer Öyküler
Edogawa Rampo
Edogawa Rampo
Aynalar Cehennemi ve Diğer Öyküler
Aynalar Cehennemi ve Diğer ÖykülerEdogawa Rampo · İthaki Yayınları · 20221,228 okunma
74 syf.
·
Puan vermedi
Kitap birbirinden bağımsız beş hikayeden (Ay Işığı Sokağı, Leporella, Nişan, Leman Gölü Kıyısında Olay, Avare) oluşuyor. Benim en sevdiğim, merakla okuduğum hikaye Leporella oldu. Betimlemeler ve hikayelerdeki karakterlerin psikolojik çözümlemeleri okuyucuya güzel aktarılmış. Zweig’ın diğer kitaplarının yanında sönük kalmasına rağmen bittiğinde keşke birkaç tane daha hikaye olsaydı diyebileceğiniz bir kitap. Keyifli okumalar dilerim.
Ay Işığı Sokağı
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202167,6bin okunma
288 syf.
7/10 puan verdi
Sonbahar Ülkesi, Ray Bradbury'nin on dokuz ürkütücü kısa öyküsünden oluşan 1955 tarihli bir koleksiyon. 1947 koleksiyonu Dark Carnival'ın yirmi yedi öyküsünden on beşini yeniden basıyor ve daha önce başka yerlerde yayınlanmış dört öyküsünü daha ekliyor. Fantastik, korku, gerilim türlerindeki hikâyelerden oluşuyor. Kitaptaki öyküler ya ölümle başlıyor ya da ölümle bitiyor. Yazarın inanılmaz bir hayal gücü var. Yaptığı betimlemelerle sonbaharın ürpertici esintisini hissetmenizi sağlıyor. Tırpan, Einar Amca, Rüzgâr benim en sevdiğim hikâyeler oldu. Siz de en beğendiğiniz hikâyeleri benimle paylaşırsanız sevinirim. Keyifli okumalar dilerim.
Sonbahar Ülkesi
Sonbahar ÜlkesiRay Bradbury · İthaki Yayınları · 2019313 okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Veronika dışarıdan bakıldığında istediği her şeye sahip, gezip tozan, renkli bir yaşam süren 20’li yaşlarda genç bir kadındır. Fakat içinde bir şeylerin eksik olduğunu ve hayatının monotonlaştığını düşünerek intihar girişiminde bulunur. Veronika bu başarısız intihar girişiminden sonra akıl hastanesine yatırılır. Üstüne bir de çok kısa bir ömrü kaldığını öğrenir. Zaten ölmek isteyen Veronika bu süreçte hastanedeki diğer hastaların dünyalarıyla birlikte kendi kimliğini de keşfetmeye başlar. Romanın üçüncü bölümünde Coelho kendi kimliğiyle okuyucunun karşısına çıkıyor. Coelho, bugün kendisinin bile anlamlandıramadığı bir sebeple ebeveynleri tarafından 18 yaşında akıl hastanesine yatırılır. Hastaneden ayrıldıktan sonra bu konu hakkında bir şeyler yazmak için kendisine söz verir. Veronika'nın aksine onun aklından intihar düşüncesi geçmez fakat akıl hastanesi ortamının nasıl bir yer olduğunu çok iyi bilir. Kitabı yazarken oradaki tecrübelerini kullanan yazarın eserini bu kadar gerçekçi kılan şey belki de budur. Hayata başka bir açıdan bakabilmenizi sağlayacak olan bu kitabı ne zaman başlayıp ne zaman bitirdiğinizi anlamayacaksınız.
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202078bin okunma
Reklam
304 syf.
7/10 puan verdi
Kirpinin Zarafeti, on üçüncü yaş gününde intihar etmeyi planlayan zeki ve üstün yetenekli bir kız çocuğu olan Paloma Josse ile elli dört yaşında Rus edebiyatı ve Japon sineması tutkunu, sanat ve felsefe meraklısı Renée Michel’in kibar bir Japon beyefendisi sayesinde gelişen dostluklarını konu alır. Paloma, Renée'nin çalıştığı apartmanda yaşayan yüksek sınıf bir ailenin kızıdır. Eserde, aklını ve entelektüelliğini kasten gizleyen Renée, zeki kızımız Paloma tarafından keşfedilir. Kirpinin Zarafeti’nde müzik eserlerine, sinema filmlerine, tablolara ve edebi çalışmalara yapılan göndermeler eserin en çok hoşuma giden yanlarından biri oldu. Adı gibi zarif ve etkileyici bir roman.
Kirpinin Zarafeti
Kirpinin ZarafetiMuriel Barbery · Kırmızı Kedi Yayınları · 20207,5bin okunma
112 syf.
7/10 puan verdi
Kırmızı Pazartesi, işleneceğini herkesin bildiği ama engellemek için kimsenin bir şey yapmadığı bir cinayetin öyküsü. Roman kahramanı Santiago Nasar’ın öldürüleceği daha ilk cümleden belli olmasına rağmen romana sürükleyiciliğinden bir şey kaybettirmemiş. Márquez’in çocukluğunun geçtiği kasabada yaşanan gerçek bir olaydan yola çıkarak kaleme alınmış bu hikaye toplumsal ruh çözümlemesi niteliğinde.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202178,1bin okunma
508 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İki Şehrin Hikâyesi, giriş cümlesiyle beni büyüleyen roman. “Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; hem Aydınlık hem Karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu; hepimiz ya doğruca
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202059,1bin okunma
50 syf.
8/10 puan verdi
Bartleby bir Wall-Street avukatının yanında katip olarak işe başlıyor ve bir iş verildiğinde sürekli olarak “yapmamayı tercih ederim” diyerek pasif direnişte bulunuyor. Peki sizin böyle bir çalışanınız olsaydı ne yapardınız? Merhamet duygusuyla ve sabırla vereceğiniz işleri yapmasını mı beklerdiniz? Yoksa hiç uğraşamam diyerek işten mi çıkarırdınız? Bartleby’ye gelecek olursak yeri geliyor sinirlendiriyor yeri geliyor içinizi parçalıyor. Sinirlendirmesinin sebebi belki de bizim yapamadığımızı yapabiliyor olmasıdır. Hem de bunu gayet sakin ve kibar bir şekilde belirtiyor. Hayata karşı net tavrı oldukça özgür biri olduğunu düşündürüyor. Çünkü özgürlük aslında insanın yapmak istediklerini yapmaktan ziyade, yapmak istemediklerini yapmama tercihinde bulunabilmesi değil midir? Umarım gün gelir bizler de yapmamayı tercih edebiliriz.
Katip Bartleby
Katip BartlebyHerman Melville · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202212,3bin okunma
282 syf.
8/10 puan verdi
Nora Seed kafası karışık huzur arayan genç bir kadın. Hayatında hiçbir şey yolunda gitmiyor ve artık kimsenin ona ihtiyacının kalmadığını düşünerek intihar ediyor. Kendini sonsuzluğa uzanan bir kütüphanede buluyor. Burada pişmanlıklarıyla, keşkeleriyle yüzleşiyor. Kütüphanedeki kitaplar Nora’ya yaşayabileceği başka hayatları deneyimlemesi için şans veriyor. Böylece Nora ile birlikte büyülü bir yolculuğa çıkıyoruz. Matt Haig yaşama bakış açımızı değiştirmemize farklı ve etkili bir şekilde yardımcı oluyor. Sıkılmadan okuduğum, kişisel gelişimime de katkısı olduğunu düşündüğüm bir kitap. Eğer hayatınızda birtakım şeylerin yolunda gitmediğini düşünüyorsanız iyi gelebilecek bir arkadaş. Nora’yla ara sıra dertleştiğim satırlar da oldu. Kısacası bana iyi geldi. Umarım sizler de severek okursunuz. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155,8bin okunma