"Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, derdi dedem. Bir çocuk, bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar. Veya ekilmiş bir bahçe...
Böylece insanlar ektiğin o ağaca veya çiçeğe baktığında, sen orada olursun."
"Çocukların yatma saati geldi." dedi. Böyle söylerken yüzümüze bakıyor, ama bu gece aramızda çocuk olmadığını biliyordu. Hepimiz büyüktük. Küçük küçük parçalarla aynı üzüntüden payını alan büyük ve üzgün kişiler.