Onur Çari

Onur Çari
@MartinEden1608
Sıkı Okur
Eğri Kalem
Yaratıcı Yazarlık
İstanbul
1 May 1997
9 reader point
Joined on July 2023
İnsanlar yaraları ile özgürdür, başkalarının yaraları ile tutsak!!!
Herkesin bir yarası vardır derler; kimileri yaralarını insanlardan saklama ihtiyacı ile canavara dönüşür, kimileri ise yaralarını kendisinden saklayarak, bir büyük tabela gibi sergilediği yarası ile, halka ve canavarlara açık bir kurban gibidir. Ve bazıları vardır ki ne yarasının farkındadır ne de yaraladığının, bu kişinin alışmakta olduğu ya da alışamayacağı bir engeli yoksa bu insanlar da parazite dönüşür. Yaraların kapanma umudundan uzaklaşan insanlar ise çoğu zaman cenazedir ve bazen gerçekten cenaze olurlar. İnsanız ve yarasız olmak elimizde değil. Peki ya özgürlük? Yaralar beni bir kadere hapsettiyse ve bir şekilde birilerine bağımlı olduysam; kurban, canavar ya da parazit olduysam ne yapacağım? Cenaze olmak şıkkını elediğimden beri bu soru üzerinde düşünüyorum. Yarlar sarılır ve iyileşir, engellere çözüm buluruz ve önümüzde kimse duramaz, mesele bu kadar basitken durumu bu kadar zorlaştıran nedir? Bir firavun cenazesi gibi dolaştığımı fark ettiğimde ve mumyalanmış bir şekilde birilerinin kapısını çaldığımda, birilerinin yarasını taşıdığımı fark ettim. Bu kimi zaman a kişisi kimi zaman başkaları oldu ama bugün fark ettim ki bunlar sadece antrenmanmış. Beni bağımlı kılan canavar, kurban ya da parazit olmak değil, kahraman olmakmış. Kahramanlar da yaraya ihtiyaç duyar, anladım ki kahramanlıkta tutsaklıkmış. İnsan yaraları ile özgürdür, başkalarının yaraları ile tutsak!
Reklam
Zaman Azrailin Tırpanıdır
Bir gün tanrının karşısına geçip biriktirdiğim zamanı mı isteyeceğim? Zamanı biriktirdiğimi düşündüğüm doğrudur. Zihnimde bir kumbara varmışçasına günleri ona atıyorum. Peki ya ne için? Böyle büyük bir hatayı yıllardır yapıyor olmam devam ettirmemi mi gerektiriyor ?Birkaç gündür haksız olmayı kabullenmek kolay, ya 10 yıldır haksızsam? Kabul etmek ve yola devam etmek için matematiksel hesaplamalar gerekmiyor. Sadece bir kabulleniş... İsmail abiyi anlıyorum, bir yerlerde bir yanlış var seziyorum, anlayamıyorum. Kendimi beklerken buluyordum. Başlasam şimdi kanıt toplamaya, tüm planlarımı alt üst edecek gerçekleriyle hayat hazır. Zaman affetmez, çünkü belki de zaman Azrail`in tırpanıdır.
Ancak Bir Orman Gerekli Bir Kalabalıktır...
İncecik bir örtüyle örtündüm gecede. Yaşamak; savunmasız, korkudan bir düş yardımı ile kurtulurken, karanlığı rüya ile aydınlatmak değil midir? Korku dolu geceler vardır ya çocuklukta, güneşli bir öğle vaktinde gözlerimi kapatıp karanlığın da çağrılabilir olduğunu öğrenmiştim. Şimdi ki zamanda karanlığın insansızlık gibi bir anlamı var benim için. Karanlıkla ruhuma dolan hayat, bu günlerde insanlardan daha hayırlı geliyor bana ve bundan utanmıyorum. Güneşli bir günde İstanbul un betondan sefilliği ve karmaşası gözlerimin önünde bir gece canavarından daha korkunç geliyorsa bana, iyileşmesi gereken gerçekten ben miyim? Sisli bir sabah örtüsünün yerini alan, acı dolu insanların makinesinden çıkan dumanlarsa ve birkaç hayvan sesinin yerini alan, ana avrat düz giden kornalarsa nevrotik olan gerçekten ben miyim? Peki bu sabaha mutlu uyanmak benim elimde midir? Buradan gideceğim hocam ve bu kez, dönüş yolumda depremler yaratarak. İnsan büyük bir nefretle tükürürse bir şehrin asfaltına, düzeni ve yer yüzünü değiştirecek tufanın lanetini yağdırabilir mi, tüm beşeriyetin üzerine? Bir orman yürüyüşünde bu yazdıklarımı düşüneceğimi biliyorum, ancak bir orman gerekli bir kalabalıktır.

Reader Follow Recommendations

See All
Yardım et Sevgili...
Hissedemiyorum. Cesaretim var mı hissetmeye, bilmiyorum. Gözükmüyor insanların samimi yüzleri fotoğraflarda, gözlerimi kapattığımda karanlık sadece karanlık… Var olmak bu kadar vasat olmamalı, böyle değildi. Hayali kurulamamış bir geleceğin engin boşluğundaki bedenim ile geçmişten alamadığım zihnim arasında bir yol varsa kavuşturmalıyım. Yardım et sevgili Kucakladım dünyayı, kavuşmuyor ellerim Gözlerim görmüyor bakarken içime Bir sonsuz zindan mıdır hiçlikte seni beklemek Yaşarken, arafta yıkanmak mıdır seni özlemek Yardım et sevgili Tanıyamıyorum kendimi İçimde bir delik var sızdırıyor isteklerimi...
Arafta Depresyon
Tanıdık bir rüzgar esiyor eteklerimde Nereye gitsem üşüyorum Ellerim terliyor oysa ki Aklıma gelenlerle örtüşmüyorsa hayat Kırbaçlıyor sanki sırtımı o malum zat Ya o yorulacak Ya öyle bir elinde kalacağım ki Her yerde sırtımı arayacak...
Reklam
Geri13
55 öğeden 46 ile 55 arasındakiler gösteriliyor.