Gönderi

İnsanlar yaraları ile özgürdür, başkalarının yaraları ile tutsak!!!
Herkesin bir yarası vardır derler; kimileri yaralarını insanlardan saklama ihtiyacı ile canavara dönüşür, kimileri ise yaralarını kendisinden saklayarak, bir büyük tabela gibi sergilediği yarası ile, halka ve canavarlara açık bir kurban gibidir. Ve bazıları vardır ki ne yarasının farkındadır ne de yaraladığının, bu kişinin alışmakta olduğu ya da alışamayacağı bir engeli yoksa bu insanlar da parazite dönüşür. Yaraların kapanma umudundan uzaklaşan insanlar ise çoğu zaman cenazedir ve bazen gerçekten cenaze olurlar. İnsanız ve yarasız olmak elimizde değil. Peki ya özgürlük? Yaralar beni bir kadere hapsettiyse ve bir şekilde birilerine bağımlı olduysam; kurban, canavar ya da parazit olduysam ne yapacağım? Cenaze olmak şıkkını elediğimden beri bu soru üzerinde düşünüyorum. Yarlar sarılır ve iyileşir, engellere çözüm buluruz ve önümüzde kimse duramaz, mesele bu kadar basitken durumu bu kadar zorlaştıran nedir? Bir firavun cenazesi gibi dolaştığımı fark ettiğimde ve mumyalanmış bir şekilde birilerinin kapısını çaldığımda, birilerinin yarasını taşıdığımı fark ettim. Bu kimi zaman a kişisi kimi zaman başkaları oldu ama bugün fark ettim ki bunlar sadece antrenmanmış. Beni bağımlı kılan canavar, kurban ya da parazit olmak değil, kahraman olmakmış. Kahramanlar da yaraya ihtiyaç duyar, anladım ki kahramanlıkta tutsaklıkmış. İnsan yaraları ile özgürdür, başkalarının yaraları ile tutsak!
·
40 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.