Fidan

Reklam
Bıçağın ucunda, hâlâ atmakta olan bir kalp vardı. Kırık bir kalpti.
“Saçmalık,” diye fısıldadı. “Her şey saçma ve aptalca, son­ ra yine saçma, yine aptalca. Burada hepimiz deliyiz, biliyorsun değil mi? Ve bu bizde aile geleneği, benim kanımda var. İşte Zaman nihayet beni buldu ve ben-” Sesi çatladı. Gözleri alev alev yanıyordu. “Hiçbir fikrim yok, Majesteleri. Bir kuzgun ne­ den yazı masasına benzer, hiç hatırlamıyorum.”

Reader Follow Recommendations

See All
“Bir kuzgun neden yazı masasına benzer?” “İkisi de şiirle dolu. Karanlık ve mizah, kâbuslar ve şarkılar.”
“Fakat ümit etmek,” dedi kedi, “olanaksızı olanaklı kılmanın bir yolu değil midir?”
Reklam
“Bu imkânsız,” dedi. “O bir şey yapmadı. O masumdu. O...” “Haklısın. Masumdu,” dedi Hapkacı. O kadar alçak sesle ko­nuşuyordu ki güçlükle duyuluyordu. “Şehitler genelde öyledir.”
Biri katil olur, diğeri şehit. Biri taç giyer, diğeri delirir.
“Ah, evet,” dedi Elsie. “İki Kale, bir Piyon ve bir Kraliçe. Bilmece böyle başlar ama nasıl biteceğini kim bilir?”
“Kalp bir kez çalındı mı asla geri alınamaz.”
“Bir şeyi çalmanın en kolay yolu,” diye mırıldandı Jest, “gö­nüllü olarak verilmesidir.”
Reklam
“Ayrıca omurgasız yaratıklarla iş yapmamak gibi bir kuralım var. Yılanlarla iş yapmam. Kaygan yılanbalıklarıyla iş yapmam. Özellikle de ikili oynayan kaypak ve vefasız kadınlarla iş yapmam. Sen istediğin kadar hiçbir şeyin farkında değilmişsin gibi yap, Leydi Pinkerton. İstediğin kadar kendini masum olduğuna inandır. Sen de en az benim kadar iyi biliyorsun ki bu işi sonunda en az bir kişinin kalbini kıracaksın ve benim seninle işim olmaz.”
“Dilekler kıymetlidir, Leydi Pinkerton. Bu dileğin için min­nettarım.”
Kupalar Diyarı’ndaki tüm trajediler gibi bu da örtbas edilmiş, kimse bir daha bundan bahsetmemişti.
“Sırf seni korkutuyor diye bir şeye inanmamak çok tehlikeli.”
409 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.