Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Mavi Pusula
Mavi Pusula
@Mavi_pusulam
Size gönlünde ki bağdan bir çiçek
vermeyenler için gülîstanları yakmayın
19 Mart
320 okur puanı
Mayıs 2019 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Ahmet Erhan 'ın okuduğum üçüncü kitabı da diğer iki kitap kadar etkiledi beni. Bu kitabında sanki kağıt kalem ve şair başbaşa bir masaya oturup birbirine gözlemlediği kadarıyla insan hayatını, özlemleri, doğayı, yalnızlığı yani hayatın içinde gün gün değişen duyguları anlatıyor. Akdeniz sevgisini de atlamamak gerek. Birçok şiirinde Akdenize olan sevgisini göreceksiniz.Şairi bu kadar sevmemin bir nedeni olarak ikimizin de Akdeniz sevdası olduğunu düşünüyorum. Okuyanın yüreğine etki edecek şiirleri de var. Benim önce şarkı olarak dinleyip ve sonrasında çok sevdiğim 'Kenar Mahallede Bir Pazar Günü ' şiiri çok güzel ama son iki dizesi yüreğimde etkisini epey sürdürecek
"Kenar mahallede bir pazar günü
Böyle başladı, nasıl biter kimbilir..."
Ekmek, Şarap, Sen ve Ben
Değeri henüz bile bilinmeyen büyük bir üstad. Sanatın her dalını, Anadolu'yu, mitolojiyi ve edebiyatı öylesine işlemiş ki ruhuna bütün eserlerine ve muhabbetlerine yansımış.Bu kitabı okurken hep İhsan Yüce'nin tanıdığı biri olup o rakı sohbetlerine tanık olmak istedim. Onun yüceliğini, bilgisini, insan sevgisini, yardımseverliğini anlatan çok güzel bir kitap. Onu okurken ona olan sevgim ve saygım bir kez daha arttı. İyi ki rastlamışım bu kitaba.
Ne diyordum arkadaş...
Diyordum ki ben bu zıkkımı içmek için içerim
Ama içerken düşünmem neden içiyorum diye
Daha sonra yaparım hayatın felsefesini
""Gelin Tanış Olalım" bir abdal hikâyesidir. Bugünden bir abdal anlatır hikâyeyi.
Bu hikâye; her şeyin ateş ve kül olduğu, rüzgârların külleri savurduğu, avuçlarımızın bomboş kaldığı bir kâbustan sıçrayıp uyandığımızda anlatıldı..." diye devam ediyor eserin tanıtımı. Kitapta #gelintanışolalım oyunun nasıl ortaya çıktığını, oyuncunun, yazarın ve müzisyenlerin oyun hakkındaki görüşleri ve röportajlar yer alıyor. İnsanlığımızı yitirdiğimiz bugünlerde unuttuğumuz değerlerimizi hatırlamamız için okunması gereken bir kitap.
Üniversite zamanlarından beri hayalimdi bu oyuna gitmek. O zamanlar gidemediğim için bu kitabı almıştım ve kitabı okudum. Şimdi sıra oyunu izlemeye geldi. Bilet hazır oyunu izleyeceğim günü büyük bir mutluluk ve heyecan ile bekliyorum.
Okur Takip Önerileri
Okurken büyük bir keyif aldım. Edebiyatı seven ya da ilgisi olanların kesinlikle beğeneceği bir kitap. Eserde aşk, şarap ve meyhane temalarını çokça işlenmiş olmasına rağmen kelimelerini ve edebi sanatları o kadar iyi kullanmış ki her şirinde farklı bir anlam çıkarmak mümkün.
*Güzelliğinde hiçbir ayıp, hiçbir noksan yok. Ancak şu kadarcık bir şey söylenebilir: Sevgiden anlamıyorsun, vefasızsın!
*Sevgilinin çene çukuruna pek bakma, yolda kuyu var. Gönül, bu aceleyle nereye koşup gidiyorsun.
*Serkeşliğe kalkışma sakın. Avucunda mermeri bile balmumu gibi eriten sevgili gayrete gelir, kıskanır da seni mum gibi yakar, yandırır.
Yaşar Kemal'i okuyup anlamak veya anlamaya çalışmak bile insana büyük keyif veriyor. 1960 ile 1993 yılları arasında yazdığı yazılar veya konferanslardaki konuşmaları yer alan kitap " Her İşin Başı " yazısı ile başlayıp "Folklor Sanata Düşman mı?" yazısı ile bitiyor. Kesinlikle okunmasi gereken bir kitap. Kitabı okurken Anadoluyu bir baştan bir başa dolandım. Keyifle okuduğum bir kitapçı.
Bir soruyla çok karşılaştım. Bir romancısın, politikanın içinde böylesine ne işin var?
Bu haldeki bir milletin yazarı, politikanın içine gırtlağına kadar girmez de ne yapar? Bu bir insanlık, bir vatandaşlık ödevi.
Öğretmenlik mesleği aslında Türkiyede bir fıkaralık mesleğidir. Bir de bunun üstüne zulüm binerse... Dünyanın en kutsal ve en zor mesleğinin insanları bir de yoksulsalar... Türkiyede oturan burjuvalar, bir milleti imha politikalarına öğretmen kıyımlarıyla başlamışlarsa, öğretmen hayatı bir cehennemden farksız olmaz mi?
