Ah, bu erkekler! Hepsinde aynı gurur, aynı kendini beğeniş. Bizim de bir kalbimiz olduğunu, bizimde "mutlaka" isteyecek bir şeyimiz olabileceğini, bir türlü akıllarına getirmek istemiyorlar.
Hayatın bir felaketten sonra daima bir saadet verdiğini, o güzel darbımeselin söylediği gibi," ayın on beşi karanlıksa, on beşinin aydınlık olacağını bilmiyor değilim"
Sen, kurşunla vurulanları hiç işitmedin mi, be hemşireciğim? Bazıları vurulduklarının farkında bile olmazlar ;üç beş adım koşarlar, kaçıp kurtuluyoruz sanırlar. Yara sıcakken acımaz... hemşireciğim.