Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mavitulbent

192 syf.
·
Puan vermedi
İlahi Vuslat
İlahi VuslatFeride Deniz
8/10 · 4 okunma
Reklam
Namaza durmak demek,kıyamette Allah'ın huzurunda bulunmak gibi,O'na yönelmektir. Sen ve O karşı karşıyasınız.Arada tercüman yok. Sen ona yönelmiş münacat ediyorsun büyük bir Melik'in huzurunda bulunduğunun bilinci içindesin

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
117 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Tahkiki imana sahip olmak ve kurtuluşa ermek isteyen müridin amel edeceği üç hususun zikredildiği bu kitap ihlas, doğruluk ve sabır kavramlarını bir birleri ile olan ilişkileri bağlamında ele alıyor. Kendine nasihat isteyen,eksiklerini fark edip harekete geçmek isteyenler için anlaşılır ve etkileyici bir kaynak. Yazar her ne kadar tasavvuf ekolünde olmasa da kitap bu manada çok güçlü. "Zahire aykırı olan her türlü batın batıldır ."sözü sufilerin de ortak kanaati olarak zikredilmiştir. "Namaza durmak demek,kıyamette Allah'ın huzurunda bulunmak gibi,O'na yönelmektir. Sen ve O karşı karşıyasınız.Arada tercüman yok. Sen ona yönelmiş münacat ediyorsun büyük bir Melik'in huzurunda bulunduğunun bilinci içindesin." diyen bir alim olarak "Allah'la benim aramda perde yok"sözünden ötürü Bağdat'tan ayrılmak zorunda kalmıştır.
Kitabu's-Sıdk - Doğruluk Kitabı
Kitabu's-Sıdk - Doğruluk KitabıEbu Said Harraz · Rağbet Yayınları · 201433 okunma
51 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Kitap hacim olarak küçük ama mânâ itibariyle tam bir hazine. Muhyiddin İbn Arabi'nin mürid için verdiği öğütlerden oluşan bu küçük risale kitap genç müslümana başlığı taşısa da her yaştan müslümanın defalarca okuması gereken bir kitap. Her seferinde ayrı bir tazelenme imanımıza yeni bir soluk getireceği muhakkak.
Genç Müslümana Öğütler
Genç Müslümana ÖğütlerMuhyiddin İbn Arabi · Diriliş Yayınları · 1208 okunma
Reklam
Ey hidayet isteyen mürid,bütün halka hüsn-i zanla bakmaya alış. Buna kendini alıştır. Onlarla olan işlerinde vicdanının sesinden ayrılma. Temiz yürekli ol. Müslüman kardeşlerinin gıyâblarında duacı ol.
Hâmid b. el-Leffâf, birinin nasihat isteğine şu karşılığı vermişti: "Mushafı kirlenip yıpranmaktan korumak için kılıf içine aldığın gibi dinini de koruyucu içine al."Adam "Dinin koruyucu kılıfı nedir?" sorusuna karşılık da "ihtiyacın ötesindeki dünyalığı terk etmek, ihtiyacın ötesindeki fazla konuşmayı terk etmek, ihtiyacın ötesindeki halka karışmayı terk etmek" demişti.
Mavitulbent
@Mavitulbent·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Belirsiz Bir Ânın Kıyısında
Belirsiz Bir Ânın KıyısındaMurat Gülsoy
8.3/10 · 272 okunma
Önceleri her şey kendi rengindeydi. Ağaçları görürdü gözler. Dağları görürdü. Ovaları görürdü. Büyük düzlükler vardı. Yeşildiler. Irmaklar vardı. Maviydiler. Irmaklarda balıklar vardı. Irmaklardaki balıkları görürdü gözler. Evler vardı. Ağaçtandı. Tek katlıydı. Evleri görürdü gözler. İnsanlar vardi. Birbirlerine benzerlerdi. Çok benzerlerdi. İnsanları gö- rürdü gözler. Atlar vardı. Köpekler vardı. İnekler vardı. Tarlalar vardı. Ekinler vardı. İnsanlar her şeyi görürlerdi. Buğday vardı. Değirmenler vardı. İnsanlar çalışırdı. Gün ağarırken uyanırlardı. Gün batarken evlere çekilirlerdi. Birbirlerini görürlerdi. Gözleri görürlerdi gözler. Her şeyin kendi renginde olması ne demektir ki. Hiçbir şeyin çok değerli olmaması ve her şeyin çok değerli olması değil mi? Değildi. Bir şeyin ne olduğunu başka bir şeyden hareketle anlatmak mümkün değildi. Her şey kendisiydi. Bir gün kan döküldü. Kan, insanların gözlerine döküldü. İnsanlar kandan göremez oldu. İnsanlar kandan göremez olunca kandan başka bir şey görmez oldular. Kandan başka bir şey görmez olunca kan döktüler. Bu hikâye odur.
320 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.