Sonra o soğuk eliyle saçlarımı okşar, "Babacığının artık gitmesi gerekiyor, yavru geyiğim. Hadi, in bakalım" derdi.
Nila W.: Lakabım buydu. Bayılırdım. Bahçede -çok geniş bir bahçemiz vardı-"Ben babamın yavru geyiğiyim! Babamın yavru geyiğiyim!" diye şarkı söyleyerek hoplayıp dururdum. Bunun ne kadar kötücül bir lakap olduğunu çok sonraları fark ettim.
Boustouler: Efendim?
Gülümsüyor.
Nila W.: Babam geyikleri vururdu, Mösyö Boustouler.