Kendi romanımı bir de ben objektif olarak incelemek istedim.
Umarım beğenirsiniz
.
Hikayede kalabalık bir kadro var.
Anlatıcımız Armina, biz ona kısaca Armi diyoruz, kız kardeşi ile birlikte yetimhaneye terk edilmiştir bebekken. Orada Gökçe, Arya, Cemre, Cemre'nin ikizi Emre ile büyür. Emre Armi'nin ilk aşkıdır aynı zamanda. Emre evlatlık
Anlatım şeklinden, olay örgüsüne kadar herşeyiyle mükemmel bir romandı. Okurken yer yer tebessüm ettiriyor yer yer hüzünlendiriyor. Armina ve yakın arkadaşlarının yaşadıklarına tanık olmak çok keyifliydi. Arkadaşlık, kardeşlik, dostluk ve aşka dair hayatın tam içinden sıcacık ve bir o kadar sarsıcı etkileyici bir roman üçlemesinin ilk kitabı. Şarkıların da eşlik ettiği, okurken keyif alacağınız güzel bir okuma deneyimi yaşamak isteyen varsa aranızda mutlaka okuyunuz okutturunuz.
"Bir adam kralın kapısını çalmış ve ona demiş ki, bana bir tekne ver."
Adam bilinmeyen adaya seyahat etmek istermiş.
Kral armağanlar kapısında kendisine gelen armağanları açmakla meşgul olduğundan, adamı 3 gün 3 gece bekletmiş. Adamın gitmeyeceğini anlayınca dilekler kapısına gidip adamın istediğini vermiş.
Kralın hizmetçisi de adamın peşinden gitmek üzere kararlar kapısından çıkıp sarayı terk etmiş...
Satır aralarında çokça düşünce saklı olan bu öyküde felsefik bir yön de var. Uzaklarda aradığımız şeyler bazen çok yakınımızda olabilir. Bilinmeyen adayı bulmak o kadar da önemli değildir belki de. Bu yolda verdiğimiz çaba, bir gün bulacağımıza olan inanç da en az hedefin kendisi kadar önemlidir. Üstelik hedefe ulaşmak için kat ettiğimiz yolda bulduğumuz hazineler de yanımıza kar kalacaktır.
Rüya hünerli bir sihirbazdır, varlıkların boyutlarını ve birbirine olan uzaklıklarını değiştirir. Yan yana uyuyan kişileri ayırır, birbirine uzaktaki kişileri kavuşturur.
Ve o an aşkın ne işe yaradığını anladım.
Aşk hayatta kalmaya yardım ediyordu .
214
Yüz bin küsur kuşaktır bu gezegendeler ama hala ne kim olduklarını ne de nasıl yaşamaları gerektiğini biliyorlar. Hatta eskisine göre daha az biliyorlar bunları.
240
Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin.
261
Bir karadelik oluşurken muazzam bir gama ışını patlaması yaratır ve koca koca galaksileri ışığıyla kör edip milyonlarca gezegeni ortadan kaldırır. Yani her an yok olabilirsin. Mesela şimdi. Ya da şimdi.bu yüzden, yaparken ölmekten mutlu olacağım şeylerle uğraş her fırsatta.
265
İnsanlığı eleştiren bir uzaylı, bir görev için geldiği dünyada insan olmayı, insana dair şeyleri sevmeye başlar.
Bu dünyaya insan olarak gelmiş olmamıza rağmen çoğu zaman bunu basaramadigimizdan bahsediyor. Değer vermemiz, ön sıralara koymamız gerekenleri tozlu raflara bırakıyor ve unutuyoruz. Oysa insan olmanın bir parçası olarak biz hislere sahibiz. Sevmeye, sevdiklerimize sarılmaya muhtacız.
Ağlayalım... Gülelim. Her geçen gün çürüyen bedenlerimize ihtiyaç duyduklarını verelim. Ruhumuza iyi gelen ne ise onu yapalım.
Şiir okuyalım, müziğin ritmine kulak verelim.