Özgürlüğün, insanın canının istediğini yapması anlamına geldiğine asla inanmadım. Özgürlük, daha ziyade, yapmak istemediğini yapmamaktır ve benim de devamlı peşinde koştuğum ve zaman zaman yakalayıp çağdaşlarımı çileden çıkardığım özgürlük budur.
Özgürce hareket edebildiğim sürece iyi biriyim ve iyilik yaparım ama insanların ve koşulların boyunduruğunu ensemde hissettiğim anda, asileşir hatta dik kafalı olurum ve artık hiçbir işe yaramam. İstemediğim bir şeyi yapmam gerekirse, bunu asla yapmam.
Bana karşı gösterdikleri yapmacık davranışların yalandan ve sahtekarlıktan başka bir şey olmadığına ikna olunca bir kez, hemen diğer tarafa geçti; çünkü bir kez kendi doğasından uzaklaştı mı insan, onu artık hiçbir sınır durduramaz. O zamandan beri insanlardan iğreniyorum ve bu konuda onlarınkiyle yarışan iradem, onların güttüğü politik tavrın yapamadığını becerip beni onlardan uzak tutuyor.
Doğuştan duyarlı ve iyi, hatta zayıflık sayılabilecek derecede merhametli olduğum ve cömertlik karşısında ruhum coşkuyla dolduğu için, yalnızca kalbime hitap edilince zevkle, tutkuyla, yardımsever, insancıl ve iyiliksever biri olurum.
Bir iyiliği zevkle yapabilmem için zorlanmadan, özgürce hareket etmem gerektiğini ve iyi bir iş yapmaktan aldığım hazzın ortadan kaybolması için o işin bir göreve dönüşmesinin yeterli olduğunu gördüm. O zamandan beri, bir şeyi yapma mecburiyetinin ağırlığı, en tatlı zevkleri bile yüke dönüştürüyor.
Zayıf bir ruhla, en fazla kendini bütün kötülüklerden korur insan ancak büyük erdemleri açığa vurma cesareti göstermek küstahlık ve pervasızlıktır.
.
.
.
"Sana öğretmenlik eden düşmanların olsa bile bilge, dürüst ve alçakgönüllü bir insan olmak için hiçbir zaman geç değildir."
Her zaman, her durumda, doğru olmak için, cesaret ve güç sahibi olmak gerekiyor. Kendini gerçeğe tamamen adamış bir ağız ve kalemden, ne kurmaca ne de masal adına herhangi bir şey çıkmaması gerekiyor.
Başkalarına borçlu olduğum şeyleri özenle tartar biçerken kendime neler borçlu olduğumu yeterince irdeledim mi? Eğer kişi başkalarına karşı dürüst oluyorsa, kendisine de dürüst olmalıdır. Bu, dürüst bir insanın kendi haysiyeti adına kendisine göstermesi gereken bir saygıdır.