Gideli bir yıla yaklaştığı halde demiryoluna bakan baştaki büyük odada halen Nizamettin'den bahsedilir. Bazen nefretle, küfürle,çoğu zaman ise kahkahalar ile anılan bu acayip adam hakkında bazı bilgiler verecek ve onu tanıtma işini kendi hareketlerine, sözlerine bırakacağım.
Yaz havası cenaze gününe kadar sürdü.Gisson Ana, güneşten inip topraga girmişti. Kış, o gününün gecesi kar fırtınasıyla ansızın bastırdı. On beş dakika içinde ısı 25 derece düşmüştü.
Adaletsizlik, insanlıgın ve insanın içindeki Tanrısal olanın ırzına geçilmesidir, zaten Irmgard'ın da yok oluşuna neden olan dehşet, kaynagını burada bulur.
"Erkeğin korkusu karanlıktır, o, yerdeki yılandan ürker, uzaklardaki ışığadır butün özlemi; görunmez olana, aydınlıgın, hiçbir insan gözunun, hiçbir gelecek neslin göremeyecegi kadar parlak ışıgına
"Evet," dedi demirci, "ölmüş . . . en azından güzel bir ölüm." "Demirci," dedim, "ben güzel ölümü farklı düşünüyorum." "Hayır," dedi, "güzel ölüm ateş gibi vahşidir."
"Karanlıga yürüyen erkeklerin peşinden gitmek isteyen, onlarla birlikte yaşamın içine ölümü çekmek isteyen kadınlar, utanmasız olurlar, kadın öyle utanmasız olur ki, sonra, gözlerini açınca, adeta utançtan ezilir; kadın sahte yalnızlıkla çevrili, erkek, erkek degil artık, kadın da kadın degil, bunun için, içinde bulundukları karanlıgı dile getiren ve karanlıgı kutsayan kurtarıcı çagırıyorlar, bunun için yaşamın ve kalbin ortasından daha guçlü oldugunu sandıklan birini, peşinden dans ederek ölüme gittikleri karanlıktan gelen yabancıyı çagırıyorlar.
Nasıl ki büyük kentin pisligi nehire akıyor ve arınarak denize taşımyorsa her türlü felaket de saydamlaşmış ve arınmış olarak hayata geri döner, ne idiyse o olur, ne idiyse, ne ise, ne olacaksa, o olur: Yaşam, bütünün küçücük bir parçası, bütünün içinde bilinemez, bütün tarafından yutulmuş, onun içinde bilinemez, degişmez olanın içine batmış. Evet, insanlıgın kutsal serveti utanma da, insanın içinde çogu kez kendisinin de kabul etmek istemedigi kadar derinlere uzanan, acıdan daha uzun sürdugu söylenen utanma da, yeniden saydam hale gelir, bilinemez yaşam olur; akşam kızıllığının çizgisi, pervanenin kanadında bir toz zerresi, düşünülenler denizinde bir düşünce