Sürünerek çıkmak yükselmek demek değildir. Sen yukarılara doğru çıksan bile yine alçaksın. Ben aşağıya düşerken bile yükseğim. Sen yılan gibi yükseldin. Ben doğan gibi düşüyorum.
Sen de bütün korkaklar gibi döğüşe budalalık diyorsun. Çünkü mayan kancıklıkla yoğrulmuştur. Yerde sürünmeye alışıksın. Düşmanlarını gizlice zehirlersin. Kuvvetlilerle çarpışmak için yüreğin yoktur. Yalnız menfaat için kıpırdarsın. Şeref için savaşmanın ne olduğunu bilmezsin.
kız gururludur ve inatçı... kendisine yenilen erkekten nefret eder... istemez... kendisini yenen erkeğe kin bağlar... onu da istemez... öyleyse ne olacak?.. bunu ay da bilmiyor...
yaralı gölge, yırtılmış maske, dara düşmüş alınlar
uzaklar hep bize bakar bir yerlerden, en çok içimize
ne çok virajı var insanın, varamıyoruz hiçbir yere
ama ben buradayım
günüm geçmiş, kavmim hain, kurt yaralı
kimliğim yok, ödünç alınmış gibi hep dışarıda
bir kuşu göğe kırılırken gördüm, o günden beri hayat muhayyel
bana bakıp iç geçiren o bahar çoktan gitti
buradayım ve yenik ve kin tutmaya meyilli
ama ben yine de buradayım
bir çocuk taramalı silahların gölgesinde ölmemeyi deniyor
Rabbiyle konuşmayı istiyor bir kadın
gövdesinde yasemin ve çocuk izleri
bense dalgın seferler düzenliyorum içime yakın yerlere
benden değil bu dünya, hızla çöken gök nereye düştü acaba
buradayım ve hazin son müheyya ve yağmura karışıyorum adımla
ama ben buradayım
ölüm silsilesini şaşırmamış kaderle anılan iniltiyim
yokluğum alınmış gibi çıplak ve gezginim yeryüzünde
anılarım çürüttü beni demedim hiç kimseye
her şey olacağıyla gelir, olmuşuyla giderdi
yaşarken beni kim çizdi boyası uçmuş resmin içine
buradayım ve tenhalarım ve sözcüklerim kayıp
....
solmaktan başka seçeneği olmayan bir çiçeğim gamhanede
bir yere yetişmek ilkin kendini geride bırakmakla mümkün artık
yağmura sarılıp kalmak için neler vermezdim
şehri gök kalıntılarıyla yeniden kurabilirim