Bir gün içinde onlarca karaktere,onlarca yaşama,onlarca zihniyete ve biraz da geçmişe yani 1945-1946 yıllarına gittim .O zamanların hayat şartları öyle zormuş ki ben o zaman da yaşasaydım kim bilir nerde nasıl olurdum, ya da kimbilir nerde nasıl olurduk?Zor şartlar zor insanlar. ..Bazılarında takılı kaldım. Nasıl olur böyle diye düşünmekten kendimi alamadım.Bazıları köylü iken bazıları da doktor,esnaf iken...Bir doktor nasıl olur da bir insanın hayatını bu kadar kötü yapabiliyor,oysa ben hep doktorların insanların hayatını kurtaran biri olarak bilirdim. Meslek sahibi olmak insan olduğumuzu göstermez. Ve anladım ki insanoğlu hangi zamanda olursa olsun değişmez hayat gayesinde genelde kendisi olur .Öyle ya bencillik. ..Zor şartlar altında yaşamak,kışı zor,yazı zor her mevsimi kendi çapında zor olan. ..Üzüldüm,ve bir kere daha anladım ki "Öğretmen olup öğrencilerime her şeyin insan olmaktan geçtiğini ve düşüncelerinde sadece birilerinin bu birileri yaşlı ,genç, anne , baba, herkes ...Sadece birilerinin umudu olabilmek;birilerinin hayatına dokunabilmek gayesi olsun diye sürekli söyleyeceğim. Sabahattin Ali Hocam .Bir kere daha beni aydınlattınız. Huzur içinde uyu. ..