Mehmet Emin

Mehmet Emin
@Mehmet__82
Chess can change the situation.
Aşkın hazlarının alfabesinde bir kadının aşığı olmak, tatlı küçük Violette , sıradan alfabede Z harfinde olmak demektir . İlk harfi, yani A harfi , eldeki bir öpücük olan bu serinin sonuna ulaşabilmek için öğrenilmesi gereken yirmi sekiz harf vardır.
Sayfa 53 - Öteki Yayınları
Reklam
Masumiyet, olabildiğince uzun süre koparılmadan sapında bırakılması gereken bir çiçektir ve yaprakları teker teker kaparılmalıdır.
Sayfa 40 - Öteki Yayınevi
Oysa aşktan daha çok yaşamaya değecek bir şey var mıdır?
Sayfa 32 - Öteki Yayınevi

Reader Follow Recommendations

See All
Zaten gerçekte bilinmeyen , ideal kadınların çekiciliği hepsinden daha uyarıcı değil midir?
Sayfa 31 - Öteki Yayınevi
Fakat artık ümit yetmiyor bana, Ben artık şarki dinlemek değil, Şarkı söylemek istiyorum... Nazım Hikmet
Reklam
Stories
StoriesAnton Çehov
8.1/10 · 3,211 reads
Yalnızlık
Kişinin inmeye cüret edemediği - Ve Mezarında anlamak için çevresini Yoklaması gibi ancak Tahmin yürütebildiği - En kötü korkusu onun Yalnızlık Kendini görmesin diye Ve yok etmesin kendi önünde Sadece bir inceleme için - Gözlenemez bu Dehşet - sadece Kenarından geçilir Karanlıkta - Askıda kalmış Bilinçle - Ve Kilit altındayken - Korkarım ki bu - Yalnızlıktır - Ruhun Yaratıcısı Onun Mağaraları ve Dehlizleri Aydınlat - ya da mühürle - Emily Dickinson Çeviri: Selahattin Özpalabıyıklar
Mehmet Emin tekrar paylaştı.
Aşk - yaşamdan önce gelir - Ölümden - sonra - Yaradılışı başlatır Ve dünyanın yandaşıdır -
İris'in Ölümü
Bugün kalbimi eski bir plak gibi öyle çok tersine çevirdim ki: Bazı şarkılar vardır cızırtılı bir yağmur gününü anlatır uzaklarda süren sarı yağmurluklu bir hayatı Deniz bazen kendini kaldırımlara fırlatır, o zaman bir yavru yengece bakan insanların şarkısı olurdu o şarkının adı. Keşke ismim iris olsaydı, keşke ismim herkese sarı yağmurluğuyla
Reklam
Canım Sıkıntı Pazarı
Aydınlıkta köhneliği belirginleşen ve kentte ve konutta hiçbir şey neyse ben oyum. Öylesine bağsız ve yeğniyim ki bu hafifliğin şiddetinin bedelini bir gün öderim diye düşünüyorum. Sanki varoluş beni cezalandırmak ister gibi; yoğunluğundan bana düşen payını benden geri alarak bu yoğunluğa, olur olmadık herkese ve her şeye fazlasıyla katlayarak sunuyor. Ülkem yok, cinsim yok, soyum yok, ırkım yok; ve bunlara mal ettirici biricik güç, inancım yok. Hiçlik tanrısının kayrasıyla kutsanmış ben yalnızca buna inanabilirim, ben. Yere göğe zamana denize kayalara ve kuşlara da dokunan aynı tanrı değil mi? Bu kutla tanrının yönetkenliğinde, olmayan ellerimle bir yok-tanrı'yı tutuyor ve ölçüyorum yokluğun ağırlığını. Kefe'lerinden birine onun oylumu pekâlâ sığıyor, diğerine duygular, duyumlar ve düşünceler yığılıyor, işte yetkin eşitlik...her gün her gece bu eşitliğin bilgisiyle geçiyor. Bir eskiciden satın alınmış bu teraziyi bir gün başka bir eskiciye vereceğim, o gün, tozanlarım her bir yana dağılıp toprağın suyun ölümsüzlüğüne eklemlenecekler ve ben özgürleşeceğim. Nilgün Marmara
Kuş Koysunlar Yoluna
Bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu. Hep böyle mi bu? Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer... Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden! Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben. Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir. Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına? "Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna" bir çocuk demiş. Nilgün Marmara
96 syf.
·
Not rated
·
Liked
Tutku Denizi
Tutku DeniziEmily Dickinson
8.5/10 · 16 reads
Huzur Bir çok kereler huzurun geldiğini sandım, Huzur çok uzaktayken; Karayı görüşü gibi gemisi batmış adamların Denizin ortasındayken, Ve çırpındım daha tembelce, yine de kanıtlamak için, Ne kadar umutsuz olsamda ben, Varlığını kaç tane sahilin Yatan limana gelmeden. Emily Dickinson