Islak yağmurları yağıyor mevsimin . Belli belirsiz pencerenin pervazında beliren ışıklar, ne aydınlatabiliyor karanlık rutubetli odaları ne de ısıtabiliyor düşlerimizi. Vakit geceyi henüz geçmiş sokağın patırtısı ve rüzgarın zaman zaman uğultusu..
Yine kaldık bir başımıza Orlic her yer zifiri, soğuk ve kimsesiz . Çığlıklar kılıç fısıltılar amansız hastalık gibi. Sis bulutları sarıyor her soluğu. Gözler çorak toprak kadar kuru , avuçlar bir kara leke...
Söyler misin orliç bu sayfayı neden atlayamıyoruz ?
Nedir zihinleri bu kadar meşgul eden?
Aynaz düşüncelere yelken açma deliliğine hangi fener ışık yakar.