Melek Özlem Dönertaş

Melek Özlem Dönertaş
@Melekozlem
23 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
Niçin ruhumun bu ateş gömleği sırtımdan canıma geçiyor? Gözümden, dilimden kızıl, yakıcı yenlerini gösteriyor.
Reklam
Niçin bunları görmeden öldünüz? Ben de bu ezelî şeyler için, bayrak için, namus için parçalandım.
Sağlıklı olmak yalnızca hasta olmamak demek değildir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Belki birgün bizlerde 3 kömür parçası gibi elmasa dönüşeceğiz..
Deborah’ın düşü, kış karanlığının çökmesiyle birlikte başladı. Bu karanlığın içinden yumruk olmuş kocaman bir el uzanıyordu. Kemikleriyle kasları arasında karanlık çukurlar olan, güçlü bir erkek eliydi bu. Yumruk açılıyor, upuzun avucun içinde üç tane kömür parçasının olduğu görülüyordu. El, yavaş yavaş kapanıyor, yumruğun içinde korkunç bir basınç oluşuyordu. Bu basınç beyaz bir ısı yayıyor, ısı gitgide artıyordu. Çökertici, ezici bir zaman duyumu oluşuyordu. Deborah neredeyse dayanma noktasının ötesinde, bütün gövdesiyle kömürlerin acısını duyumsuyordu sanki. Sonunda ele, “Yeter! Buna bir son ver artık! Bu kadarına taş bile dayanmaz… taş bile..!” diye bağırıyordu. Moleküllerden oluşmuş hiçbir şeyin dayanamayacağı kadar uzun gelen bir süreden sonra, yumruğun içinden kaynaklanan işkence hafifliyordu. Yumruk yavaşça dönüyor ve ağır ağır açılıyordu. Üç elmas parçası. Kocaman avucun içinde, ışıltılar saçan üç tane saydam parlak elmas parçası duruyordu. Boğuk bir ses, “Deborah!” diye sesleniyor, sonra sevecen bir tonla, “Deborah, sen böyle olacaksın,” diyordu.
Reklam