Melih Sancak

Melih Sancak
@MelihSancak
Kişi kendisini ayağa kaldıracak birisini bulacağına inanarak düşmeyi istemez asla. Ya kaldıran olmaz ya da olsa bile, o savunma alçakça olduğu ve sana bağlı olmadığı için, güvenliğini sağlamaz. Yalnızca sana ve gücüne bağlı olan savunmalar iyidir, kesindir, kalıcıdır.
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
Ya insanların gönlünü hoş tutmalı ya da onları yok etmelidir; çünkü insanlar uğradıkları küçük zararların öcünü alırlar, ama büyük zararların öcünü alamazlar; bu yüzden insana verilecek zarar, intikam korkusu yaratmayacak şekilde olmalıdır.
Her zaman iyi bir insan olmak isteyen bir kişi, iyi olmayan onca insan arasında kesinlikle yıkıma uğrayacaktır.

Reader Follow Recommendations

See All
Sağduyulu bir kişi, her zaman büyük insanların açtığı yollardan gitmeli ve en kusursuz kişileri taklit etmelidir.
Çözüm çabası üç ayak üzerine oturtulabilir. Bunlardan ilki devlet, ikincisi ebeveynler, üçüncüsü de ülkenin entelektüelleri… Devlet, bir kurum olarak belli bir dünya görüşünü vermeye kalkarsa, baskıcı hale dönüşür. O, hukuku egemen kılmaktan başka bir şey yapamaz. Adıl sorumluluk ebeveynler ve aydınlar üzerine yoğunlaşmaktadır.
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
‘Hayranlık mağlup olmuş bir kıskançlıktır. Yani kıskançlık gıptaya, gıpta hayranlığa yerini verir. Dibinde kin vardır. Gitgide, hayranlığın zaafa uğradığı anlarda bu kin ortaya çıkar.’
Sayfa 278Kitabı okudu
‘Batar insan ve boğulur. Marifet o anları geçirmektir. Sonrası gittikçe kolaylaşır. Kadere teslim olmak lazımdır o anlarda. Menfi, miskin, aciz bir tevekkül değildir bu. Anlıyor musun ? İsyanın tekniğidir. Yani sabırdır. Müspet, enerjik, hedefli, iyimser bir sabır.’
Sayfa 101Kitabı okudu
‘Suçlama oyunu -Moğollar, emperyalistler, Yahudiler, Amerikalılar- devam ediyor ve pek hafifleyeceğe de benzemiyor. Ortadoğu’nun çoğunu yöneten, baskıcı ve etkisiz devletler için, bu oyun, gerçekten de temel bir amaca hizmet ediyor: Hafifletemedikleri yoksulluğu açıklamaya ve yoğunlaştırdıkları zulmü haklı çıkarmaya yarıyor. Bu şekilde, mutsuz halklarının artan öfkesini başka, dış hedeflere karşı saptırmaya çalışırlar.’
Sayfa 184Kitabı okudu
‘Batı’da, bir kişi piyasada para kazanır ve bunu iktidarı satın almak veya etkilemek için kullanır. Doğu’da kişi iktidarı ele geçirir ve bunu para kazanmak için kullanır. Ahlaki açıdan ikisi arasında bir fark yoktur, ancak ekonomi ve devlet üzerindeki etkileri çok farklıdır.’
‘’Zaman sakin sularda tatlı su Atatürkçülüğü değil, fırtınalı sularda tuzlu su Kemalizminin zamanıdır.’’
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
‘’Montrö Sözleşmesi ve rejimi ortadan kalktığı anda Türk Boğazlarından 15 bin tondan daha büyük savaş gemilerinin Karadeniz’e geçemeyeceği, ya da Karadeniz’e geçen sahildar dışı devletlere ait savaş gemilerinin 21 günden fazla kalamayacağı gibi yasakların ortadan kalkacağını bilemiyorlar mı ? Ya da bu kişiler Türkiye’nin kendini bir savaşa yakın ya da savaş durumunda bulduğunda, Boğazlar üzerinde savaş gemilerinin geçişi dahil her konuda tam yetkili olduğunu göz ardı mı ediyorlar? Sözleşme ortadan kalktığında Karadeniz’in deniz silahları yarış alanına döneceğini ve zaten batıdan ve Doğu Akdeniz’den kuşatılan ülkemizin kuzeyden de kontrolsüz bir silahlanma ile çevrelenerek askeri risk ve tehdit ortamıyla karşı karşıya kalacağını düşünemiyorlar mı ?’’
Tarlasındakini komşunun keçisi çiğneyince adam öldürecek kadar malına sahip çıkan Türk, bayrağın gölgesi çekilince dünyanın bütün nimetlerini hiçe sayabilmektedir.
‘Devlet; ağır endüstri, ana ulaştırma ve enerji membalarını elinde tutmalı, bunların dışında kalan sahaları tamamen ferdi teşebbüse bırakmalıdır.’
‘Yalnız kendi ihtiyacı için çalışan ekonomi iflasa mahkumdur. Zira kendi memesini emen bir inek asla şişmanlayamaz.’
‘Eğer çocuklarınız gerektiği gibi eğitim görmez, hayata bir hiç olarak girerlerse, parlamentolar ve bütün hukuk düzeni mevcut olduğu halde toplumsal hayat yine sönük ve paslı olacaktır. Bu nesilden gelen memurlar ihmalkar, bakanlar ise siyasi cambaz olurlar. Milletvekilleri siyasi çıkar peşinde koşarlar. Okullar yeni neslin beynini ve kalbini kurutan birer yer olur. Basın, sokak satıcılarına, çığırtkanlara döner. Halk kitleleri ise kendilerine yabancı olan her şeye, özellikle üst tabakalardan olan insanlara karşı nefret, haset ve ihanet hislerini besleyen aç veya tok sürüler gibi olur.’
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.